Coinbase, üç eyalete karşı dava açtı: Tahmine dayalı piyasalar CFTC yetkisinde olmalı

Coinbase, ABD'deki üç eyalete karşı açtığı dava ile, kendi geliştirdiği *tahmine dayalı piyasa* hizmetleri üzerindeki düzenleyici yetkinin netleştirilmesini istiyor. Şirket, bu platformların ABD federal yasaları kapsamında yalnızca Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu’nun(CFTC) yetkisi altında olması gerektiğini savunuyor. Böylece bu tür platformların, eyalet düzeyindeki ‘kumarı yasaklayan’ yasalarla çakışan şekilde çift düzenlemeye tabi olmaması gerektiğini iddia ediyor.

20’sinde (yerel saatle), Coinbase, Connecticut, Illinois ve Michigan'daki düzenleyici otoritelere karşı dava açarak, geliştirdiği tahmin sözleşmelerinin emtia sözleşmesi sayılması gerektiğini federal mahkemeye bildirdi. 'Emtia Borsacılığı Yasası'na göre bu tür finansal araçların yalnızca CFTC gözetiminde olması gerektiğini ifade eden şirket, eyalet yasalarının ‘çifte standart’ oluşturduğunu belirtti.

Coinbase’in baş hukuk sorumlusu Paul Grewal, yaptığı açıklamada “Tahmine dayalı piyasalar, CFTC'nin doğrudan yetki alanına giriyor. Bu platformların 50 farklı eyaletin kumar yasaları doğrultusunda değerlendirilmesi doğru değil.” dedi. Grewal ayrıca, eyalet bazlı düzenlemenin, en katı yasanın fiilen federal yasa gibi işleyerek ABD’nin ‘federalizm’ sistemine zarar vereceği yorumunu paylaştı.

Tahmine dayalı piyasalar, seçim sonuçları ya da ekonomik veriler gibi geleceğe dair olayların sonucuna dayalı anlaşmaların yapıldığı sistemler. Bu platformlar, yüzeyde ‘bahis’ gibi görünse de Coinbase, bu yapının vadeli işlem sözleşmelerine benzediğini ve dolayısıyla *finansal ürün* olarak görülmesi gerektiğini savunuyor.

Öte yandan düzenleyici cephede ABD Senatosu, Mike Selig’i CFTC Başkanı, Travis Hill’i ise FDIC yani Federal Mevduat Sigorta Kurumu Başkanı olarak atadı. İkisi de Başkan Trump tarafından önerilmişti ve kamuoyuna kripto para karşısında *olumlu yaklaşımıyla* bilinen isimler.

Selig, göreve atanırken kripto paraların kurumsal öncelikleri arasında olacağını vurguladı. Hill de göreve gelmeden önce FDIC’nin kripto firmalarına dönük yaklaşımını 'daha esnek' hale getirme sözü vermişti. Ayrıca Senato oturumlarında kripto girişimlere yönelik hesap kapatma uygulamalarını da eleştirmişti.

CFTC ve FDIC, sırasıyla Bitcoin(BTC) gibi kripto varlıkların türev piyasalarını ve USD destekli sabit coinler ile geleneksel banka ilişkilerini düzenlemekte sorumlu yapılar. Bu nedenle, bu kurumların başkanlığını daha ‘kripto dostu’ isimlerin alması, gelecekteki düzenleme yönü için belirleyici olabilir. Özellikle CFTC’ye daha net kripto düzenleme yetkisi tanıyan yasa teklifleri hâlâ Kongre’de görüşülmekte.

Diğer yandan, kripto politikası üzerine çalışan Bitcoin Politika Araştırma Enstitüsü(BPI), ABD Kongresi’nde görüşülen ‘de minimis’ yasa tasarısına itiraz ediyor. Bu tasarı, kripto para ile yapılan küçük ödemelerin vergiden muaf tutulmasını amaçlıyor. Ancak şu anki haliyle sadece *sabit coin* işlemlerini kapsamına alacağına dair endişeler var.

Enstitü'nün strateji lideri Connor Brown, “Eğer bu yasa Bitcoin'i kapsam dışı bırakırsa, bu büyük bir hata olur” diyerek düzenlemenin dar kapsamlı olmasına karşı çıktı. 'De minimis' düzenlemesi, örneğin kripto ile kahve alımı gibi düşük değerli işlemlerde gelir vergisi beyanı zorunluluğunun kaldırılmasını öngörüyor.

Geçen yıl Senatör Cynthia Lummis’in gündeme getirdiği yasa teklifinde, 300 dolar altındaki işlemler için yılda toplam 5.000 dolara kadar muafiyet tanınması öngörülüyordu. Ayrıca teklif, bağış, madencilik ya da staking yoluyla kazanılan kripto gelirlerine de vergi ertelemesi sağlıyordu.

Ancak mevcut tasarı değişikliği, sınırlı bir şekilde *sabit coinler* için muafiyet tanımaya yöneliyor olabilir. Bu da Bitcoin gibi kripto paraların günlük harcamalarda kullanımını ciddi şekilde engelleyecek bir durum olabilir. BPI, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Bitcoin’in sadece *değer saklama aracı* değil, aynı zamanda *ödeme aracı* olarak kullanılabilmesi için vergiden muaf tutulan bir işlem eşiğinin belirlenmesini hayati bulduğunu belirtti.