Bitcoin(BTC), güvenli liman dönüşüyle 92 bin doları aşamıyor

Bitcoin(BTC), 92 bin dolar seviyesini aşmakta zorlanırken yatırımcıların ilgisi giderek ‘güvenli liman’ varlıklara kayıyor. ABD Hazine tahvillerine olan talep artarken, Fed’in erken faiz indirimi beklentisinin zayıflaması Bitcoin'e olan talebi baskılıyor.

ABD’de son dönemde açıklanan istihdam ve tüketim verileri beklentilerin altında kalsa da, yatırımcılar yönünü Bitcoin yerine altın ve ABD tahvillerine çeviriyor. Bu tablo, Bitcoin’in ‘enflasyon ve kriz karşıtı varlık’ algısını sorgulatıyor. 10 yıllık ABD tahvil faizi %4,15 seviyesinde sabit kalsa bile güçlü bir alım ilgisiyle karşılaşıyor. Piyasadaki genel eğilim, ‘test edilmiş’ güvenli varlıklar lehine şekilleniyor.

Bitcoin son bir ayda 92 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmakta defalarca başarısız oldu. Bazı kesimler bu durumu piyasa manipülasyonu ya da yapay zeka ‘balonu’na dair aşırı endişelere bağlıyor. Ancak bunu destekleyecek somut bir işaret bulunmuyor. Aynı dönemde S&P500 endeksi zirveye yalnızca %1,3 uzaklıktayken, Bitcoin hâlâ Ekim ayında gördüğü 126.200 dolarlık tepeye kıyasla yaklaşık %30 daha düşük seviyede.

Yükselişi engelleyen başka bir unsur da, Fed’in bilanço küçültme politikası. 2025 boyunca likiditeyi piyasadan çekmeyi hedefleyen Fed, tüketim ve istihdamda yaşanan zayıflıkla birlikte gevşek para politikasına dönüş ihtimalini gündeme getirmeye başladı. Ancak piyasalar, 2026 yılı öncesi politika faizinin %3,5’in altına çekileceğine pek ihtimal vermiyor.

Aralık ayında tüketimle ilgili yavaşlama daha da belirginleşti. Target, son çeyreğe dair beklentilerini düşürürken, Macy’s yıl sonu alışveriş sezonu için kâr marjı baskılarını öne çıkardı. Nike, 18’inde açıkladığı çeyrek sonuçlarında satış düşüşü yaşadığını bildirdi ve bu durum hisse fiyatında bir günde %10 kayba yol açtı. Bu görünüm, zaten kırılgan olan risk iştahını daha da bastırıyor.

Bitcoin’e olan iştah azalışı sadece ABD kaynaklı değil. Japonya ekonomisi de alarm veriyor. Ülkenin 3. çeyrek GSYİH’si yıllık bazda %2,3 daraldı. Bu gelişme, Japonya’nın 10 yıllık devlet tahvili getirisinin %2’yi ilk kez aşmasıyla aynı döneme denk geldi. Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Japonya’da yaşanan bu gelişmeler, küresel risk yayılma (contagion) endişesini artırıyor.

Bu tablo, yatırımcıları daha savunmacı portföy tercihlerine yöneltiyor. Faiz indirim beklentisi varlığını sürdürse bile, mevcut ortam Bitcoin gibi yüksek oynaklık gösteren varlıklar için baskılayıcı bir zemin oluşturuyor.

Sonuç olarak, Bitcoin’in mevcut durumu sadece kısa vadeli düzeltme ya da dışsal risklerle açıklanamayacak kadar karmaşık. Varlık piyasalarında genel bir temkinli tutumun benimsenmesi, bu kripto para biriminin ‘kısa vadeli alternatif hedge aracı’ olarak cazibesini zayıflatıyor. Bitcoin’in merkeziyetsiz yapısı ve enflasyona karşı dayanıklılığı gibi uzun vadeli argümanlar hâlen geçerli olsa da, mevcut veriler ışığında kısa vadeli görünümde sınırlı etki yaratıyor.