Amerikalı ünlü yatırımcı Ray Dalio, Bitcoin’in(BTC) merkez bankaları tarafından rezerv varlık olarak benimsenmesi fikrine bir kez daha mesafeli yaklaştı. Dalio, kripto parayı ‘para benzeri özellikler’ taşıyan bir varlık olarak kabul ettiğini söylese de, merkez bankaları gibi kurumlar için rezerv olarak kullanımının pek mümkün olmadığını vurguladı.
Dalio’nun bu değerlendirmeleri, Hindistanlı girişimci Nikhil Kamath ile yaptığı son söyleşiden geldi. Bitcoin’in ‘kıtlık’ ve ‘parasal nitelikler’ bakımından değerli olduğunu belirten Dalio, geniş çapta benimsenmesinin önünde ciddi “yapısal engeller” bulunduğunu söyledi. Özellikle kamuya açık bir şekilde tüm işlemlerin kayıt altına alındığı Bitcoin ağı, Dalio’ya göre gizliliğin ve sermaye yönetiminin temel olduğu merkez bankaları gibi muhafazakâr kurumlar için fazla ‘şeffaf’. Ona göre bu doğrudan erişilebilirlik, Bitcoin’i bir ‘rezerv varlığı’ olmaktan uzaklaştırıyor.
Dalio ayrıca, Bitcoin’in altınla karşılaştırılabileceğini fakat bu benzerliğin büyük ölçüde sembolik olduğunu ifade etti. “Altın, merkezî sistem dışında olduğu için izlenemez. Ancak Bitcoin, zincirde takip edilebiliyor ve teknik olarak işlemleri durdurulabilir. Devlet müdahalesine açık” diyen Dalio, bu nedenlerle kriz dönemlerinde altının hala 'tercih edilen sığınak' olduğunu söyledi.
Bitcoin'e sınırlı destek: “Altın daha iyi bir seçenek”
Dalio, Bitcoin’i tamamen dışlamadığını da açıkça ifade etti. Röportaj sırasında “Bir miktar Bitcoin’im var ama altın daha öncelikli” diyerek kripto paraya olan ilgisini doğrulasa da, portföy yönetiminde altın gibi fiziksel ve kıt varlıklara daha fazla ağırlık verdiğini gösterdi.
Bitcoin’in teknik zorluklarına da dikkat çeken Dalio, kriptonun hâlâ ‘hacklenebilir’ riskini taşıdığını belirtti. Bu durumun, Bitcoin’in uzun vadeli değer saklama aracı olma hedefiyle çeliştiğini savundu. Burada Dalio’nun geleneksel yatırım anlayışıyla, yani fiziksel varlıkların ön planda olduğu güven temelli yaklaşımıyla çelişen bir tablo ortaya çıkıyor.
Geçtiğimiz yıl da benzer şekilde, devletlerin artan borç riskine karşı yatırımcılara tahvillerden uzak durmalarını, bunun yerine Bitcoin ve altın gibi "varlık bazlı" ürünlere yönelmelerini tavsiye etmişti.
Stablecoin eleştirisi: "Değer saklama için değil, sadece ödeme aracı"
Bitcoin’e dönük temkinli desteğini sürdüren Dalio, kripto ekosistemindeki ‘stablecoin’ adı verilen sabit kripto paralara dair görüşlerini de paylaştı. Stablecoin’lerin değerlerinin itibari para birimlerine endekslendiğini söyleyen Dalio, bunların mevcut finans sisteminin yalnızca dijital bir uzantısı olduğunu belirtti.
Stablecoin’lerin çoğunun faiz getirmediğini hatırlatan yatırımcı, bu kripto türünün yalnızca ‘hızlı ve kolay ödeme’ gibi anlık işlemlerde anlam ifade ettiğini söyledi. Bu yüzden uzun vadeli servet yönetimi veya rezerv kullanımı için uygun olmadıklarını kaydetti.
Dalio’ya göre, stablecoin’lerin işlevi daha çok sınırlı bir ödeme aracı kullanımıyla sınırlı. Merkezi bankaların rezerv varlığı gibi büyük ölçekli fonksiyonlara hizmet edebilecek yapıda değildirler.
Bitcoin’e temkinli bakış sürüyor: “Kıtlık var ama merkez bankaları için yeterli değil”
Dalio’nun açıklamaları, Bitcoin spot ETF’lerinin onaylanmasının ardından kriptonun giderek finans sektörüne entegre olmaya başlamasıyla aynı döneme denk geldi. Ancak Dalio bu durumu bir 'devrim' olarak değil, yalnızca özel yatırım portföylerine olan ilgiyi artıran bir gelişme olarak yorumluyor.
Bitcoin’i “kıtlığı olan bir değer türü” olarak tanımlayan Dalio, buna rağmen altının daha ileri bir 'koruma aracı' olduğunu düşündüğünü net biçimde dile getirdi. Dalio’nun açıklamaları, geleneksel finans anlayışını koruyan yatırımcıların henüz kripto varlıklara tam güven duymadığını ortaya koyuyor.
‘Yorum’: Ray Dalio’nun bu açıklamaları, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin merkez bankası gibi köklü kurumlar tarafından tam anlamıyla benimsenmesinin önünde hâlâ ciddi engeller bulunduğunu gösteriyor. Özel portföylerde yer bulsa da, 'resmî' bir değişim henüz uzak görünüyor.
Yorum 0