CoinShares: 2025 kripto piyasası için dönüm noktası oldu

2025’te Bitcoin(BTC) tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmakla kalmadı, kripto para piyasası aynı zamanda fiyatlardan daha fazlasını ortaya koyarak ‘gerçek’ bir dönüşüm yaşadı. 24’ünde (yerel saatle), yatırım firması CoinShares, bu yıl dijital varlıkların spekülasyondan ‘kullanım odaklı’ bir yapıya geçtiğini ve hem teknoloji hem de benimsenme açısından önemli yol kat ettiğini açıkladı.

2022 ve 2023’te yaşanan durgun dönemin aksine, 2025 yılı kripto paraların kurumsal finansla entegrasyonunun hızlandığı ve kamuoyunun yeniden ilgisini çektiği bir milat oldu. Her ne kadar volatilite ve tasfiye olayları zaman zaman sektördeki olgunluk eksikliğini yeniden hatırlatsa da, CoinShares fiyat hareketlerinin sektördeki tüm gelişmeleri yansıtmadığına dikkat çekiyor. Şirket, uzun süredir inşa edilen altyapının artık gerçek dünyada çalışmaya başladığını vurguladı.

CoinShares’in kurucu ortağı Jean-Marie Mognetti, yayımladığı yıllık raporda “Finansal sistemler yalnızca fiyatlar yükseldiği için değil, gerçekten işe yarayan ürünler yaygınlaştığında evrim geçirir” dedi. Ona göre 2025 yılı, dijital varlıkların geleneksel finansın dışındaki bir unsur olmaktan çıkıp doğrudan sisteme entegre olmaya başladığı yıl oldu. Blockchain teknolojisi, geleneksel altyapıyı yerinden etmek yerine onu tamamlayıcı ve genişletici bir rol üstlendi. Bu dönüşümle birlikte, projeler artık kullanım odaklı çözümler üretmeye yöneldi.

Yatırımcılar kısa vadeli trendlere değil, uzun vadede yapısal sorunları çözmeye odaklanan projeleri önceliklendirmeye başladı. Bu da piyasanın olgunlaşma evresine geçtiğini gösteriyor.

CoinShares ayrıca, piyasada spekülatif döngülerden daha anlamlı olan sinyalin, uyum ve entegrasyon süreci olduğunu vurguluyor. Chainlink(LINK) gibi projeler farklı blokzincir ağlarıyla geleneksel veri sağlayıcıları arasında köprü kurarken, Polymarket ve Kalshi gibi tahmin piyasası platformları yasal çerçevede gerçek kullanıcılarla buluşmaya başladı. Bu gelişmelerin tümü, dijital varlıkların artık ‘gerçek’ kullanım alanlarına girdiğinin kanıtı.

Özellikle ABD’de, spot Bitcoin(BTC) ETF’leri giderek daha geniş bir yatırımcı grubuna yayılırken, artık bu yapılar abartılan birer trend değil; zamanla kabul edilen norm haline geliyor.

CoinShares’e göre 2026’da piyasayı şekillendirecek temel faktör ‘makroekonomik veriler’ değil, bizzat ‘benimsenme’ (adoption) olacak. Herkes Fed’in para politikalarını konuşurken, esas dönüşümün kullanıcılardan geldiğini belirten firma, banka mevduatlarına doğrudan alternatif sunan uygulama tabanlı tasarruf ürünleri ile geleneksel finans kurumlarının ödeme, saklama ve alım-satım hizmetlerinde stabilcoin entegrasyonuna dikkat çekti. Bu gelişmelerin yavaş ama kalıcı bir yapısal değişimi işaret ettiği ifade edildi.

Önümüzdeki süreçte kripto sektörü için belirleyici olan şeyin artık popülerlik değil, “ekonomik katkı” olduğu değerlendiriliyor. Bitcoin(BTC) merkezi olmayan küresel bir değer saklama aracı olarak yerini sağlamlaştırırken, stabilcoin’ler dijital ekonominin temel ödeme altyapısı haline geliyor. Tokenlaştırılmış finansal enstrümanlar ise test aşamasını geçip artık ‘ticari’ seviyeye ulaşmış durumda.

Aynı zamanda, DeFi yani merkeziyetsiz finans projeleri de geleneksel finans yapısına yaklaşan çözümlerle gelişiyor. Bu da DeFi’yi ‘alternatif sistem’ yerine ‘altyapısı farklı finans’ kategorisine getiriyor.

2025 yılı düzenleme alanında da etkileyici gelişmelere sahne oldu. ABD, stabilcoin ve tokenlaştırılmış varlıklar gibi kritik alanlara yönelik net hukuki çerçeveler oluştururken, Avrupa’da da katı yasaklar yerine ön görülebilir regülasyonlar konuşulmaya başlandı. CoinShares’e göre bu adımlar, yenilikçiliği bastırmak yerine yatırımcıları koruyacak, sürdürülebilir büyüme için elverişli ortam yaratmaktadır.

Elbette, her yeni döngüde olduğu gibi piyasada aşırı heyecan ve başarısız projeler eksik değil. Ancak CoinShares net bir yönelime işaret ediyor: Gelecek; ‘kullanım’, ‘nakit akışı’ ve ‘regülasyonlarla bütünleşme’ dinamikleri etrafında şekillenecek.

2025 dijital varlıkların ‘zarif dönüşüne’ sahne olduysa, 2026 ise bu teknolojilerin küresel ekonomi içinde gerçek yerini aldığı ‘yerleşme yılı’ olarak tarihe geçebilir.