Güney Kore'den 160 trilyon wonluk kripto çıkışı: Yatırımcılar yabancı borsalara yöneliyor

2025 yılı boyunca Güney Kore’den yaklaşık 160 trilyon won değerinde kripto para varlığının *yurtdışı borsalara aktarıldığı* ortaya çıktı. Tiger Research tarafından yayımlanan güncel rapora göre bu sermaye hareketi yalnızca platformlar arası bir geçişten ibaret değil; daha çok yapısal kazanç transferiyle sıkı ama dengesiz düzenlemelerin sonucu olarak değerlendiriliyor. Özellikle yatırım fırsatlarındaki dengesizlik ve yerel düzenlemelerin katılığı, bu *sermaye çıkışının başlıca nedenleri* arasında gösteriliyor. Raporda, mevcut gidişatı engellemektense ‘kontrollü yenilik’ yaklaşımının çok daha etkili bir çözüm olabileceği vurgulanıyor.

Güney Kore, global kripto para piyasasında dikkat çekici bir konuma sahip. Halkın yaklaşık yüzde 20’si doğrudan veya dolaylı olarak kriptoya yatırım yapıyor ve bu yatırım ilgisi dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Tiger Research’ün verilerine göre, Kore wonu bazlı kripto işlem hacmi bir dönem ABD doları hacmiyle yarışacak seviyelere çıkmıştı. Yerel borsalar olan Upbit ve Bithumb bu süreçte hızla büyürken, son dönemde yatırımcılar işlem yönünü hızla Binance, Bybit gibi büyük *yabancı borsalara* çevirmiş durumda.

Ancak burada mesele yalnızca sermaye çıkışı değil. İşlemlerin ülke dışına kaymasıyla birlikte büyük oranda işlem ücreti gelirleri de *yurt dışına taşınıyor*. Tiger Research’ün analizlerine göre, 2025 yılında Güney Koreli yatırımcıların beş büyük yabancı borsaya (Binance, Bybit, OKX, Bitget, Huobi) ödediği toplam işlem ücreti yaklaşık 4,77 trilyon won oldu. Bu rakam, yerel ilk beş kripto borsasının toplam işletme gelirinin yaklaşık 2,7 katı. Bu da ülke içindeki sektör temellerinin sistemli şekilde yabancı şirketlere kaydığını gösteriyor.

Bu eğilimi tetikleyen nedenlerden biri *yatırım fırsatları arasındaki farklar*. Yerel borsaların mevzuatlar nedeniyle spot işlemlerle sınırlı kalmasına karşın yabancı platformlar kaldıraçlı türev ürünler, hızlı altcoin listelemeleri ve hatta ön-piyasa hizmetleri sunarak ciddi bir *yapısal avantaj* elde etmiş durumda. Örneğin Binance, 2025 yılı içinde 230’dan fazla token’ı vadeli işlemler piyasasında listeledi ve bu sayı, spot piyasa listelemelerinin 8,5 katına ulaştı. Bu fark da yatırımcıları daha likit, daha hareketli ortamlara çekiyor.

Öte yandan Koreli yatırımcıların tercihi de bu tabloyu etkiliyor. Ülkedeki kripto yatırımcılar geleneksel olarak *yüksek kazanç ve yüksek risk barındıran altcoin işlemlerini* tercih ediyor. Yerel borsalarda altcoin işlemleri, toplam hacmin yüzde 70 ila 80’ini oluşturuyor. Fakat son dönemde altcoin’lerin çoğu önce yabancı borsalarda yükselip ardından Kore’de listelenmeye başladığı için bireysel yatırımcılar çoğunlukla *tepeden giriş yapıyor*. Bu da, yatırımcıların pozisyonlarını erken almak için yabancı borsalara yönelmesine ya da kaybettikleri pozisyonları kaldıraçlı işlemlerle telafi etmeye çalışmasına neden oluyor. Bu durum da *sermaye çıkışını hızlandıran* başka bir etken haline geliyor.

Genel olarak yapısal eşitsizliklerle yatırım stratejilerindeki farklılıklar, Kore’deki yerli borsaların rekabet gücünü azaltırken, regülasyon açısından da önemli bir ikilem yaratıyor. Bazı kesimler lisanssız yabancı borsaların engellenmesini savunsa da, Tiger Research’ün raporuna göre bu tür önlemler genellikle ters etki yaratıyor. Gerçekleşen, sermayenin ülkeye dönüşü değil; aksine MetaMask gibi *tamamen merkeziyetsiz cüzdanlara* yönelme oluyor. Nitekim 2025 yılı ilk yarısında Güney Kore’den 2,7 trilyon won değerinde kripto varlık *merkeziyetsiz cüzdanlara* transfer edildi. Ayrıca Perp DEX gibi *vadeli işlemler sunan merkeziyetsiz platformlar*, Koreli yatırımcılar arasında hızla yaygınlaşıyor.

Ortada sadece geçici bir trend değil, *kalıcı ve derinleşen bir değişim* söz konusu. Güney Kore’nin mevcut kripto düzenlemesi hem sektörün rekabetçiliğini hem de yatırımcıların güvenliğini sağlamakta yetersiz kalıyor. Buna karşın dünya genelinde kripto düzenlemeleri esneklik ve hız ekseninde şekillenirken, Güney Kore’nin katı duruşu sektörün büyümesini tehdit edebilir. Artık mesele yasaklamak değil; *kontrollü inovasyonla* ilerlemeyi sağlayacak *pratik ve esnek bir düzenleyici çerçevenin* oluşturulması. Küresel ölçekte birçok ülke kriptoyu finansal sisteme aktif biçimde entegre ederken, Güney Kore’nin de büyüme ve koruma arasında yeni bir denge kurması gerektiğine dair çağrılar giderek güç kazanıyor.