ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Maxine Waters, Trump yönetimi ile birlikte ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun(SEC) kripto para düzenlemelerinde gevşemeye gitmesini eleştirerek, komisyonun son dönemde birçok önemli kripto şirketine karşı açtığı davaları iptal etmesine ilişkin resmi bir ‘kongre duruşması’ talebinde bulundu.
Waters, SEC’in 2025 yılı itibarıyla Coinbase(COIN), Binance, Kraken ve Justin Sun gibi sektörün önde gelen isimlerine karşı açılmış davaları ya sonuçlandırması ya da tamamen geri çekmesiyle ilgili olarak endişelerini dile getirdi. Waters, yatırımcılar üzerinde ciddi etkileri olabilecek bu gelişmelerin, SEC Başkanı Paul Atkins’in görevi siyasi bir ajandayla kullandığına işaret edebileceğini ifade etti.
24’ünde (yerel saatle), Waters'ın ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi Başkanı French Hill’e yazdığı resmi mektupta, Atkins’in komite huzuruna çıkarak açıklamada bulunması talep edildi. Mektupta Waters, birçok davanın SEC içerisindeki resmi oylamadan önce, yalnızca karşı tarafın açıklamaları sonrasında iptal edildiği iddiasına dikkat çekti. Ona göre bu durum, SEC Başkanlığı’nın olağan dışı biçimde dava süreçlerine müdahil olabileceğini gösteriyor.
Gerçekten de, Trump’ın göreve gelmesinden bu yana SEC, kripto sektörüne yönelik açılmış davaların yaklaşık yüzde 60’ını geri çekti ve 2025 yılı itibarıyla yeni herhangi bir kripto davası açmadı. Örneğin, Coinbase davası şubat ayında hiçbir ceza ya da hukuki kabulle sonuçlanmadan kapandı. Binance ile ilgili süreç de mayısta sonlandırıldı. Ripple(XRP) davasındaysa ceza miktarı 125 milyon dolara kadar düşürüldü ve temyiz süreci iptal edildi.
Waters’a göre bunun arkasında yalnızca bireysel dava kararları değil, SEC’in genel işleyişinin ‘siyasileşmesi’ yatıyor olabilir. SEC Başkanı Atkins’in kurumu ‘Başkanlık Ofisi’nin uzantısı gibi konumlandırdığına dikkat çeken Waters, komisyonun kararlarının siyasi bir gündeme hizmet edip etmediğinin araştırılması gerektiğini belirtti. Ona göre, kamusal katılım olmadan politika değişikliklerinin gerçekleştirilmesi, açıkça ‘İdari Usuller Yasası’na aykırı.
Ayrıca, yatırımcılara yönelik önemli koruma kurallarının ya doğrudan kaldırılması ya da 2028’e kadar uygulanmasının ertelenmesi gibi uygulamalarla şirketler lehine düzenleme gevşetiliyor. Yapay zeka, siber güvenlik ve piyasa yapısı gibi temel alanlara dair tekliflerin geri çekilmesi, yatırımcılar açısından ‘koruma zafiyeti’ yaratıyor.
SEC iç işleyişinde de ciddi gerilemeler yaşandığı dile getiriliyor. Reuters’in haberine göre, mayıs ayında SEC’in icra, piyasa işlemleri ve şirket bildirimlerinden sorumlu üst kadrolarının yaklaşık yüzde 15-19’u kurumdan ayrıldı. Waters, bu durumu “personel kaçışı sonucunda oluşan işletme kapasitesi kaybı” olarak tanımlıyor ve komisyonun ‘beşeri sermayesini’ koruyamadığını kaydediyor.
Ayrıca küçük yatırımcıların yönetime teklif sunmasını sağlayan öneri mekanizmalarının fiilen devre dışı bırakılması, denetim sistemlerinde merkezi rol oynayan Bütüncül Denetim Takip Sistemi(CAT) üzerine belirsiz reform planları da, SEC’in gözetim kapasitesi ile ilgili soru işaretlerini artırıyor.
Maxine Waters, bu gelişmeler ışığında SEC’in kamu çıkarına uygun hareket edip etmediğinin denetlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, en kısa sürede kongre denetim komitesi tarafından bir duruşma düzenlenmesini istedi. Ona göre, ‘beklenmedik düzenleme gevşemeleri’ piyasaya olan güveni sarsabilir ve denetleyici kurumların hesaba verilebilirliği yeniden sağlanmalı.
Bu çağrının, Demokrat Parti’nin SEC’e yönelik bugüne kadarki en net tepkilerinden biri olduğu ve Başkan Trump’ın yürüttüğü düzenleme gevşetme politikalarına karşı siyasi bir direnç sinyali sunduğu değerlendiriliyor.
‘yorum’: SEC’in kripto sektöründeki düzenlemeleri gevşetmesi firmalar açısından kısa vadede olumlu görünse de yatırımcılar açısından uzun vadeli riskleri artırabilir. Duruşma çağrısının karşılık bulması halinde, piyasada yeniden sıkı denetim sinyalleri görülebilir.
Yorum 0