İsveç’in ‘nakitsiz toplum’ stratejisini yeniden gözden geçirdiği günlerde, Ethereum(ETH) kurucu ortaklarından Vitalik Buterin, merkezi dijital ödeme sistemlerinin kırılganlığına dikkat çekerek *merkeziyetsiz ödeme araçlarına olan ihtiyacı* vurguladı.
Bugüne kadar İsveç, dijital ödemeleri yaygınlaştırmada öncü bir ülke olarak biliniyordu. Mobil ödeme uygulamaları ve dijital cüzdanların hayatın her alanına girmesiyle sokaklarda nakit para görmek neredeyse imkansız hale gelmişti. Ancak son dönemde *siber tehditler, ulusal güvenlik riski ve toplumsal kırılganlık* gibi endişeler artınca bu agresif dijitalleşme sürecine dair yaklaşım değişmeye başladı. İsveç hükümeti artık vatandaşlarına belli bir miktarda nakit para bulundurmalarını tavsiye ediyor.
Bu gelişmeyi değerlendiren Buterin, “Göze hoş görünen ve verimli çalışan merkezi ödeme sistemleri kriz anlarında beklenmedik şekilde dayanıksız olabilir” diyerek İsveç’in son politika değişikliğini bu kırılganlığın kanıtı olarak nitelendirdi. Buterin’e göre, İskandinav ülkelerinin ‘nakitsiz toplum’ fikrinden geri adım atması, sistemin aşırı derecede *kırılgan(fragile)* olmasından kaynaklanıyor ve olağanüstü durumlarda nakit paranın *yedek(back-up)* bir araç olarak kritik bir rol oynadığı ispatlandı.
Buterin’in atıfta bulunduğu 16 Mart tarihli The Guardian haberine göre, İsveç’in elektronik ödeme altyapısı hükümet destekli olarak hızla gelişti ancak doğal afet veya dış müdahaleler gibi senaryolarda yeterli acil durum planlaması yapılmadığı yönünde eleştiriler vardı. Bu değişim sadece İsveç’e değil, diğer ülkelere de güçlü sinyaller gönderiyor. Özellikle dünyada *Bitcoin(BTC)*, *Ethereum(ETH)* gibi merkeziyetsiz dijital varlıkların ödeme aracı olarak yeniden değer kazanabileceği yorumları öne çıkıyor.
Nakit paraya dönüş sinyali, eskiye bir dönüşten ziyade dijital çağın *risk yayma stratejisi* olarak yorumlanırken, İsveç’te yaşanan bu gelişme, küresel finansal yönetişim konusunda önemli bir tartışmayı da beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Yorum 0