Yalnızca YouTube yorumlarını analiz ederek kullanıcının yaşadığı ülkeyi ya da siyasi görüşünü tahmin edebilen açık kaynaklı bir yapay zeka aracı gündeme oturdu. Bu araç, YouTube, Twitch, League of Legends gibi farklı platformlardan veri toplayabilen açık kaynak istihbarat (OSINT) sistemleri geliştirerek tanınan anonim geliştirici Lolarchiver tarafından ortaya çıkarıldı.
404 Media’nın 28’inde (yerel saatle) aktardığına göre, söz konusu yapay zeka aracı, belirli bir YouTube hesabına ait yorum geçmişini analiz ederek yalnızca birkaç saniye içinde kapsamlı bir rapor hazırlayabiliyor. Elde edilen bilgiler arasında kullanıcının yaşadığı bölge, dili, ilgilendiği medya programları, dini veya politik tercihleri gibi detaylar yer alabiliyor. Örneğin İtalyanca yorum yapan bir kullanıcı bu analiz sayesinde İtalya’da yaşıyor olarak değerlendirildi ve ülkeye özel televizyon programlarını andığı da tespit edildi.
Bu tür analizler teorik olarak herkesin erişebileceği kamuya açık yorumlardan yapılabiliyor. Ancak bu araç ile, manuel araştırmaya gerek kalmadan ve sadece tek bir tıklamayla dakikalar içinde kullanıcı profili oluşturmak mümkün hale geldi. Uzmanlar, bu tarz araçların veri analizini yaygınlaştırarak ‘mahremiyet’ endişelerini artırdığına dikkat çekiyor.
Lolarchiver bu aracı yalnızca YouTube ile sınırlı bırakmadı. Twitch, Kick, nHentai, League of Legends gibi platformların yanı sıra telefon numarası ve e-posta üzerinden tersine arama, sızdırılmış veri tabanı sorgulama gibi birçok farklı alanda yapay zeka destekli OSINT hizmeti sunuyor. Ancak bazı özelliklerin, platformların kullanım şartları ya da yerel veri koruma yasalarına aykırı olabileceği yönünde eleştiriler bulunuyor. Örneğin YouTube, ‘robots.txt’ dosyası üzerinden veri çekimini kısıtlı şartlarda kabul ediyor olsa da, Lolarchiver’ın bu sınırlamalara uymadığı ifade ediliyor.
Üstelik, sızdırılmış verilerin kullanımı sadece hukuki sorumlulukla sınırlı kalmayıp, ceza davaları ile de sonuçlanabiliyor. Aracın geliştiricisinin Avrupa'da ikamet ettiği düşünülürse, Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) kapsamında çok daha sert yaptırımlarla karşılaşabileceği öngörülüyor.
Bu gelişmeler, geçmiş yıllarda yaşanan veri sızıntılarının getirdiği uzun vadeli riskleri de yeniden gündeme taşıdı. Kripto para cüzdanı üreticisi Ledger’ın verileri sızdırıldığında olduğu gibi, yıllar önce yaşanan bir olay bile hâlâ kripto topluluğu içinde kimlik avı girişimlerinde kullanılıyor. Haberi yazan kişi de dahil olmak üzere pek çok kullanıcı hâlen spam mesajlar ve dolandırıcılık girişimlerine maruz kalıyor. Bu ayın başında yaşanan Coinbase veri sızıntısında ise kullanıcıların hesap bakiyeleri, kimlik belgeleri, iletişim bilgileri, adresleri ve banka bilgileri gibi hassas veriler hacker’ların eline geçti.
Eksik ya da kötü yönetilen KYC (müşterini tanı) süreçleri, kripto para yatırımcıları için ciddi riskler doğurabiliyor. Son dönemde ‘5 dolar anahtarlık saldırısı’ adı verilen, fiziksel şiddet içeren vakaların artması da bu tehditlerin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. KYC verilerinin kötü aktörlerce ele geçirilmesi, kullanıcıların ev adreslerine kadar ulaşmalarını sağladığı için güvenlik önlemlerinin artırılması ve düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği daha güçlü şekilde dile getiriliyor.
Yorum 0