Ethereum(ETH) kurucu ortağı Vitalik Buterin, yakın zamanda düzenlenen Ethereum Topluluk Konferansı (EthCC) kapsamında gerçekleştirdiği açılış konuşmasında geliştiricilere önemli bir çağrıda bulundu. Buterin, blokzincir geliştiricilerinin ‘teknik başarı’ yerine öncelikle ‘insan özgürlüğünü’ gözetmesi gerektiğini belirtti. Konuşmasında teknolojik ilerlemenin her zaman toplumsal ilerlemeye eşdeğer olmadığına dikkat çekerek, blokzincirin sağlayabileceği felsefi ve etik dönüşümlere daha fazla odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Buterin, 1990’lı yıllardaki internetin erken dönem kültüründe baskın olan ‘bireysel özgürlük’ anlayışının, blokzincir ile yeniden canlandırılabileceğini söyledi. Ancak Web2.0 döneminde bu yaklaşımın yerini kapalı ekosistemlere bıraktığını ve başlangıçta ‘özgürlük’ vaadinde bulunan birçok teknoloji şirketinin zamanla sansür politikasına yöneldiğini ifade etti. Bu durumu, “Web2 girişimcileri de başlangıçta özgürlüğü savunuyordu ancak zamanla bambaşka bir rotaya saptılar” sözleriyle eleştirdi.
Web3 döneminde aynı hatanın tekrarlanmaması gerektiğine dikkat çeken Buterin, “Kriptografi sadece bir mühendislik meselesi değil, bunun aynı zamanda sosyal ve etik sorumlulukları da var” şeklinde konuştu. Geliştiricilere seslenen Buterin, “Bir şey inşa ederken kendinize şu soruyu sormalısınız: ‘Ben kullanıcıları daha özgür hale mi getiriyorum?’” diyerek net bir mesaj verdi.
Buterin’in bu konuşması, Başkan Trump’ın sosyal medyada sansürlenmesine dair tartışmaların devam ettiği bir dönemde gerçekleştiği için ayrıca dikkat çekti. Konuşması, geçmişte teknoloji şirketlerinin nasıl birer güç odağına dönüştüğünü yeniden gündeme getirirken, Web3’ün rotasına dair esaslı sorular doğurdu. Buterin, yalnızca teknolojiyi merkez alan bir bakış açısı yerine, kripto para ve blokzincir teknolojisinin toplumsal güveni ve özgürlüğü yeniden inşa etme gücüne sahip olması gerektiğini dile getirdi.
Yorum 0