Arthur Hayes: Bankaların stabil kripto planı, Bitcoin ve Ethereum için dev fırsat

BitMEX’in kurucu ortaklarından Arthur Hayes, büyük Amerikan bankalarının stabil kripto para (stablecoin) alanına girmesinin kripto ve finans dünyasında önemli bir kırılma noktası yaratabileceğini düşünüyor. 3 Temmuz’da yayımladığı blog yazısında Hayes, bu yeni finansal stratejinin yalnızca bir ‘inovasyon’ gibi görünmediğini, aynı zamanda ABD hükümetinin gizli bir borçlanma ve likidite genişletme girişimi olduğunu savundu. Hayes’e göre bu süreçten en çok fayda sağlayacak isimler ise Bitcoin(BTC) ve JP Morgan(JPM).

Hayes’in analizine göre, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, klasik anlamda para basmadan yani *faiz artırımı olmadan piyasalara likidite enjekte etme* planı yapıyor. Bu planın arka planında, büyük bankalara stabil kripto para ihracı yetkisi verilmesi ve bu sayede kamu borcuna talebin artırılması yatıyor. Hayes, ‘finansal inovasyon’ ve ‘düzenleyici dönüşüm’ gibi süslü ifadeler kullanılsa da, bunun aslında gizli bir *tahvil alım programı* olduğunu belirtiyor.

JP Morgan'ın hali hazırda kullandığı JPMD adlı stabil kripto parasına dikkat çeken Hayes, bu versiyonla dijital varlık dönüşümü, düzenleyici risklerden kaçınma ve risksiz kazanç elde etme gibi avantajların sağlandığını söyledi. Eğer bankalardaki mevduatların bir kısmı dahi stabil kripto paralara dönüşürse, bunun doğrudan *yüz milyarlarca dolarlık Hazine tahvili talebini* doğurabileceğini ifade etti. Bu senaryoda JP Morgan’ın piyasa değerinin iki veya üç katına çıkması muhtemel.

Hayes, bu yeni sistemi "quid pro stablecoin" olarak adlandırıyor ve “*çok büyük olduğu için batamayacak (TBTF)*” bankaların 6,8 trilyon dolara kadar tahvil alma kapasitesine erişebileceğini öne sürüyor. Ancak bu gelişmeler, özellikle fintech girişimleri için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hayes’in değerlendirmesine göre, Bessent tarafından hazırlanan ‘GENIUS’ yasa teklifi hayata geçerse, Circle gibi merkeziyetsiz stabil kripto para ihraç eden şirketler sistem dışına itilme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Bitcoin ise bu sürecin dolaylı ancak önemli bir kazananı olabilir. Çünkü stabil kripto para talebi, Hazine tahvillerine olan ilgiyi artıracağından faizleri baskılayabilir. Bu durum ise *riskli varlıklar için olumlu bir ortam* yaratır. Hayes, bu yüzden söz konusu sistemin aslında “*borçları para basarak kapatma stratejisiyle likidite aşısı yapılan bir sahte inovasyon*” olduğunu ve bunun doğrudan Bitcoin rallisine zemin hazırlayacağını belirtti.

Öte yandan Ethereum(ETH) da bu yeni dijital bankacılık sisteminde önemli bir rol oynayabilir. Çünkü JPMD, Coinbase tarafından geliştirilen Ethereum tabanlı layer-2 ağı ‘Base’ üzerinde çalışıyor. Bu da Ethereum’un *yeni nesil finans sisteminde temel ödeme altyapısı* haline gelebileceğini gösteriyor. Uzmanlara göre blok alanı (blockspace) ve doğrulayıcı (validator) hizmetlerine yönelik talep arttıkça, Ethereum kurumsal hazineler için alternatif bir yatırım aracı haline gelebilir.

Sonuç olarak Arthur Hayes, geleneksel finans (TradFi) ile kripto piyasaları arasındaki sınırın hızla ortadan kalktığını ve bu geçişin merkezinde ‘stabil kripto paralar’, Bitcoin ve Ethereum’un yer alacağını vurguladı. Ona göre ABD hükümeti ve büyük bankalar eliyle yeni bir likidite döngüsü başlamış durumda.