Michael Saylor: 'Bitcoin(BTC) için savaşmalıyız' mesajıyla piyasalara moral verdi

MicroStrategy'nin kurucu ortağı ve en büyük Bitcoin(BTC) savunucularından biri olan Michael Saylor, BTC'ye olan sarsılmaz inancını bir kez daha ortaya koydu. Bitcoin fiyatının kısa süreli bir düşüşle 108.100 dolar seviyelerine çekildiği dönemde, Saylor “Bitcoin için savaşmalıyız” diyerek topluma moral veren bir mesaj paylaştı.

Saylor, bu açıklamayı retro tarzdaki dövüş oyunlarını andıran bir görsel eşliğinde, kendisinin hazırladığı esprili bir gönderiyle sundu. Paylaşımda, yönettiği Bitcoin odaklı şirket MicroStrategy(MSTR) ile Japonya merkezli halka açık şirket Metaplanet’in, sanal ortamdaki dövüş oyunu karakterlerine dönüştürüldüğü görülüyor. Görselde, MicroStrategy’nin sahip olduğu 597.325 BTC ve Metaplanet’in elinde tuttuğu 13.350 BTC, karakterlerin ‘can seviyesi’ olarak kurgulanmış.

Bu yaratıcı paylaşımın ilk hali aslında Metaplanet CEO’su Simon Gerovich tarafından hazırlandı. Gerovich bu gönderiyle, Michael Saylor'ın zamanında şaka yollu söylediği “Metaplanet ikinci en büyük BTC sahibi olursa, o zaman savaşırız” ifadesine zekice yanıt vermiş oldu. Saylor ise bu esprili meydan okumaya kayıtsız kalmayarak görseli kendi hesabında tekrar paylaştı ve altına “Savaş varsa, Bitcoin için savaş” notunu düşerek kendi bakış açısını net biçimde ortaya koydu.

Bu sosyal medya üzerindeki ‘dijital çatışma’, iki şirketin son dönemdeki hamleleriyle de uyumlu. Her iki şirket de haftanın başında yeni Bitcoin alımları gerçekleştirdiklerini açıkladı. MicroStrategy, 4.980 BTC alarak bu işlem için yaklaşık 538,57 milyon dolar harcarken, Metaplanet de 1.005 BTC’lik alışını ortalama 108,11 milyon dolara tamamladı.

*Yorum: İki büyük yatırımcının düşüşte dahi BTC biriktirmeye devam etmesi, piyasa için güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.*

Bitcoin fiyatı son günlerde bir miktar geri çekilme yaşamış olsa da, kurumsal yatırımcıların ilgisinin azalmadığı görülüyor. Saylor'ın bu dönemdeki motivasyon verici söylemleri ve MicroStrategy'nin agresif alımları, piyasanın uzun vadeli görünümüne dair güveni pekiştiren gelişmeler olarak değerlendiriliyor.