Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Kadınları yapay zekâ önyargısından korumada blokzincir devrimi

Kadınları yapay zekâ önyargısından korumada blokzincir devrimi / Tokenpost

여성lerin iş gücünü tehdit eden yapay zeka(AI) önyargılarına karşı blokzincir teknolojisi güçlü bir çözüm olarak öne çıkıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün(ILO) yayımladığı son rapora göre, yüksek gelirli ülkelerde kadınların mesleklerinin %10’u üretken yapay zeka nedeniyle risk altında. Bu oran, erkeklere kıyasla neredeyse üç kat daha yüksek. Kadınların iş gücüne katılımının adaletsiz şekilde azalabileceği yönündeki kaygılar her geçen gün daha belirgin hale geliyor.

AI algoritmaları, toplumsal cinsiyetle ilgili geçmişteki ayrımcılıkları günümüze taşıma eğiliminde. Örneğin, ‘lider’ figürüne dair görsel üretmesi istendiğinde genellikle erkek imajı oluşturulurken, ‘bakım hizmetinde çalışan’ figüründe kadınları öne çıkarıyor. Bu durum, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi(UN Women) tarafından “ayrımcılık geri besleme döngüsü” olarak tanımlanıyor. Temel olarak işe alım, kredi değerlendirmesi ve tıbbi hizmetlerde derinleşen cinsiyet önyargılarını daha da pekiştiriyor.

Kadınların ağırlıklı olarak istihdam edildiği büro ve idari işler, AI’nin ilk hedefleri arasında yer alıyor. Kadın istihdamının %10’unun bölünebilir, durdurulabilir ya da tamamen ortadan kaldırılabilir bir riskle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Bu tehdidin etkileri verilerde de açıkça görülüyor. Dünya genelinde AI mühendisliği becerilerine sahip kadın oranı sadece %29,4 seviyesinde. Sorunlu eğitim verileriyle bu verileri iyileştirecek insan kaynağının azlığı birleşince, ‘kısır döngü’ kaçınılmaz hale geliyor.

‘Teknoloji tarafsızdır’ inancıysa çözümü daha da zorlaştırıyor. Matematiksel temellere dayandığı varsayılan algoritmalar, gerçekte ideolojik işleve sahip. Örneğin, doğum izni gibi yaşam boşlukları bulunan kadınların özgeçmişlerinin otomatik olarak elenmesi, verimlilikten çok önyargının sistematik işlemesinin bir örneği. Bu ayrımcı sonuçlar, gelecekteki algoritmalar için veri temeli haline geliyor ve tarihsel eşitsizlikleri ‘geleceğin gerçeği’ gibi şekillendiriyor.

Bu noktada blokzincir teknolojisi güçlü bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Blokzincirin ‘şeffaflık’ özelliği, algoritmadan kaynaklanan önyargıların izlenmesini ve düzeltilmesini mümkün kılacak teknik bir zemin oluşturuyor. Zincir üzerindeki kimlik doğrulama yoluyla kadınların eğitim, kariyer ve bakım emeği gibi alanlara dair bilgileri sahicilikle sahiplenmesi sağlanabiliyor. Akıllı sözleşmelere dayalı maaş sistemleri ise ücret eşitliğini otomatikleştirerek özel sektörde algoritmik keyfiliğe son verebilir.

En kritik işlev ise verilerin kaynağını izleyip doğrulama kabiliyeti. Tüm metin, görsel ya da biyometrik bilgilerle birlikte cinsiyet verisinin meta veri olarak eklenip kriptografik biçimde imzalanması halinde, bir AI eğitim sürecinde cinsiyetçi verilerin kullanılıp kullanılmadığı net biçimde saptanabilir. Denetçiler kusurlu modelleri tespit ederek düzeltme talep edebilir, hatta bu modelleri kamu alımlarından dışlayabilir.

Bu sadece ‘adalet’ meselesi değil. Aynı zamanda blokzincir ekosisteminin gelişimiyle doğrudan bağlantılı. Web3 ve merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamalarının yaygınlığını analiz eden uzmanlar, kadınların dışlanmasının liderlik ve güven krizine yol açabileceğini belirtiyor. Dolayısıyla kadınların katılımı bir ‘etik tercih’ değil, blokzincirin küresel bir teknoloji olarak kök salması için ‘varlık koşulu’.

Çözüm net: Hükümetler, işe alım, kredi skoru ve kamu hizmetlerinde kullanılan tüm AI modellerinin eğitim verilerinin kaynağını blokzincir üzerinde açıklamasını zorunlu tutmalı. Kaynağı bilinmeyen verilerle eğitilmiş modeller hiçbir koşulda kullanılmamalı. Cinsiyet dengesi denetimini ‘on-chain’ olarak geçen sistemler kamu ihalelerine katılabilecek şekilde yetkilendirilmeli; vergi destekleri, kadının üretim, bakım ve bilim katkılarını tokenlaştırarak telif geliri olarak geri döndüren projelere sağlanmalı.

Bazı eleştirmenler blokzincirin bu süreci daha karmaşık hale getireceğini savunsa da, aslında karmaşıklık zaten var ve şu anda yalnızca gizli. Blokzincir, bu karmaşıklığı kamuya açık bir platforma taşıyarak sivil toplumun ve uzmanların şeffaf şekilde müdahale edebileceği yapılar kuruyor. Önyargı görünür hale geldiğinde, eşitsizlik somut ve müdahale edilebilir bir sorun haline dönüşüyor.

Önemli olan, teknolojinin geçmişteki dışlayıcı yapıları tekrar etmesini önlemek. Blokzincir, silinemez ve değiştirilemez veri yapısıyla kadınların emeğini ve varlığını geleceğin teknoloji planlamalarına bir *ortak yazar* olarak dahil edebilir. Yapay zeka bir kader değil, tasarımı mümkün olan bir araç. O tasarıma zincir üzerinde başlanmalı. Bu sayede kadınlar yalnızca istatistiksel ‘mağdur’ değil, geleceği şekillendiren aktif aktörler haline gelebilir.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1