Ethereum(ETH), 4.500 dolar direncini aşarsa büyük yükseliş kapıda

Ethereum(ETH), son dönemde yaşadığı kısa süreli düşüşe rağmen, zincir-üstü veriler ışığında hala güçlü bir yükseliş eğilimi içinde yer alıyor. Asya piyasalarının Perşembe sabahı açılışında ETH fiyatı 3.500 dolar seviyelerine kadar gerilese de, kısa sürede toparlanarak 3.600 dolar seviyesini yeniden yakaladı. Bu durum, yatırımcı güveninin *güçlü* kaldığını gösteriyor.

Piyasa analizlerine göre, bu gerileme yalnızca geçici bir hareket olarak değerlendiriliyor. ETH’nin orta ve uzun vadeli görünümünün hala *yükseliş trendinde* olduğu vurgulanıyor. Cointelegraph Markets Pro ve TradingView verilerine göre, Ethereum son 7 ayın en yüksek seviyesinden yaklaşık %9 oranında gerilemiş durumda. Ancak fiyatın hâlâ 3.600 dolar civarında seyretmesi, piyasada bir *istikrar* sinyali olarak yorumlanıyor. Yine de uzmanlar, Ethereum’un daha fazla değer kazanabilmesi için *4.500 dolar* seviyesindeki güçlü direnç bölgesinin kırılması gerektiğini belirtiyor.

Zincir-üstü analiz şirketi CryptoQuant tarafından yayımlanan son rapor ise Ethereum’un Bitcoin(BTC) karşısında güçlü duruşunu sürdüğünü ortaya koydu. ETH/BTC bazında borsalara yapılan giriş hacmi hâlâ düşük seviyelerde seyrediyor. Bu durum, Ethereum’un Bitcoin’e kıyasla *daha az satış baskısıyla* karşı karşıya olduğunu gösteriyor. CryptoQuant bu veriyi, Ethereum’un BTC’ye kıyasla *daha güçlü bir performans* sergileme potansiyelinin göstergesi olarak nitelendiriyor.

Özellikle bu oran, Mayıs ayında son 5 yılın en düşük seviyesine inmişti. Her ne kadar sonrasında bir miktar toparlanma yaşansa da, hala aşırı satış bölgesine ulaşmadı. Bu da pazarda Ethereum’un büyük ölçekte borsalara transfer edilerek satışa sunulmadığını gösteriyor. Böylece, bu göstergeler Ethereum’un *ekstra yükseliş potansiyelini* destekler nitelikte.

Genel olarak bakıldığında, Ethereum’un şu anda Bitcoin’den ayrışan bir alım trendi izlediği söylenebilir. Zincir-üstü veriler, temel göstergelerin sağlam olduğunu ortaya koyarken, ETH fiyatında yaşanan kısa vadeli geri çekilmeye rağmen 2025’e kadar *sürdürülebilir büyüme olasılığının* masada olduğunu gösteriyor.