Geleneksel finans dünyası giderek blokzincir teknolojisiyle iç içe geçerken, Amerika merkezli kripto para borsası Kraken’in üst düzey yöneticisi, tokenizasyonun asıl amacının mevcut finans sistemini yalnızca zincir üzerine taşımak olmadığını vurguladı. Teknolojinin sağladığı yeni olanaklar göz ardı edilerek Wall Street düzeninin blokzincir üzerine birebir kopyalanmasının anlam ifade etmeyeceğini belirtti.
Kraken’in küresel tüketici iş birimini yöneten Mark Greenberg, kısa süre önce Cointelegraph’a verdiği röportajda, “Tokenizasyon yoluyla oluşturulan hisse senetlerinin sadece ‘blokzincir üzerindeki Wall Street’ olarak kalmaması gerekir” diyerek, bu yaklaşımın tokenizasyonun özünü anlamamaktan kaynaklandığını belirtti ve net bir dille eleştirdi.
Greenberg’e göre, tokenlaştırılmış varlıkların klasik finansal kurallara birebir tabi olması gerekmiyor. Tam tersine bu teknoloji, *pazar erişilebilirliği*, *programlanabilirlik* ve *küresel erişim* gibi üç temel alanda finansal yapıyı baştan aşağı yeniden tasarlamak için güçlü bir imkân sağlıyor. Ona göre esas mesele, geçmişte erişimi kısıtlı veya fiziksel engellere takılan finansal varlıkların, kripto teknolojisi sayesinde herkes tarafından, her yerden ve her zaman yönetilebilmesi.
Greenberg, “İnternet gibi, günde 24 saat açık olan ve kullanıcıların kendi istedikleri şekilde erişip işlem yapabildiği bir hisse senedi sistemine sahip olmalıyız” diyerek, tokenlaştırılmış varlıkların dijital çağın beklentilerine uygun bir erişim düzeyi ve kullanıcı özerkliği sunması gerektiğini ifade etti.
Kraken, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) ile başlayan geniş dijital varlık yelpazesiyle işlem imkânı sunmanın yanı sıra, son dönemde karmaşık finansal ürünlerin blokzincir ortamına taşınmasına da aktif şekilde katılıyor. Greenberg’in bu açıklamaları, dijital varlık alanının sadece deneysel bir aşamayı geride bırakmakla kalmayıp, daha olgun ve işlevsel bir finansal yapıya doğru evrildiğini gösteren genel sektörel değişimi de yansıtıyor.
Greenberg’in mesajı oldukça açık: *Gerçek finansal yenilik, yalnızca mevcut sistemin biçimini değiştirmekle değil, onun özünü yeniden yaratmakla mümkündür*. Bu da blokzincir sektörünün şu anda sadece teknolojiyi uygulamakla kalmayıp, kendi kimliğini ve hedeflerini yeniden sorgulama aşamasına geldiğini gösteriyor.
Yorum 0