ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) gibi kripto paralara dayalı spot ETF’lerde ‘spot takas modeli’ni resmi olarak onayladı. Böylece kripto ETF piyasasında yepyeni bir dönemin kapıları aralanırken, sektör genelinde bir ‘yapısal dönüşüm’ beklentisi öne çıkıyor. Uzmanlara göre bu onay, kurumsal yatırımcıların ETF’lere olan girişini hızlandırabilecek ve yaklaşık 988 trilyon won (710 milyar dolar) tutarında ‘Bitcoin arz sıkışıklığı’ doğurarak piyasada kalıcı etki yaratabilecek bir adım olabilir.
SEC, 29’unda (yerel saatle) yaptığı resmi duyuruyla, kripto ETF’lerde bugüne kadar kullanılan ‘yalnızca nakit bazlı’ model yerine artık ‘spot takas esaslı’ yapının kullanılmasına izin verdiğini açıkladı. Bu yeni yöntem, altın ETF’lerinde uygulanan sistemle benzer şekilde, yatırımcıların doğrudan gerçek Bitcoin veya Ethereum karşılığında ETF hissesi alıp satabilmesini sağlıyor. Böylece aracıların rolü azaltılırken, işlem maliyetlerinin de düşürülmesi hedefleniyor.
Bu kararın ardında, geçen ay ETF başvurusu yapan şirketlerin spot takas modelini kullanmak istediklerine dair taleplerinin etkili olduğu ifade ediliyor. SEC yalnızca bu modeli onaylamakla kalmadı; aynı zamanda Bitcoin-Ethereum hibrit ETF’leri, Bitcoin ETF’lerinde opsiyon alım-satımı ve türev pozisyon limit artışlarını da kapsayan geniş çaplı bir düzenlemeyi devreye soktu. Pek çok uzmana göre bu hamle, kripto para ETF’lerinin artık geleneksel borsa yatırım fonları (ETP) ile ‘eşdeğer bir altyapıya’ ulaştığını simgeliyor.
Daha önceki nakit modeli kapsamında, ETF’yi çıkaran kuruluşun, hisseleri çıkartmadan önce piyasalardan Bitcoin satın alması gerekiyordu. Bu durum, yüksek işlem hacimlerinde piyasa fiyatlarını doğrudan etkileyebilen bir yapı sorunu oluşturuyordu. Ancak yeni ‘spot takas modeli’ sayesinde, bu işlemler OTC piyasalar ya da firmanın kendi rezervleri aracılığıyla piyasa dışında yürütülerek fiyat dalgalanmalarının önüne geçilebiliyor. Bu yapı, altın ETF’lerine oldukça ‘benzer bir işleyişte’ tasarlandı.
Sektör uzmanları, SEC’nin bu onayıyla birlikte kripto ETF’lerin artık kurumsal yatırımcılar için çok daha ‘verimli’, ‘güvenli’ ve ‘düşük maliyetli’ hale geldiğini vurguluyor. Özellikle CME’deki Bitcoin vadeli işlem hacmi son dönemde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmışken, vadeli ve spot fiyat farklarından yararlanmaya yönelik ETF arbitraj stratejilerinde ciddi bir artış olacağı bekleniyor.
Piyasada en fazla yönetilen varlığa (AUM) sahip Bitcoin ETF olan BlackRock(BLK) tarafından sunulan IBIT ETF’nin, şu anda yaklaşık 8,6 milyar dolar (yaklaşık 11,95 trilyon won) seviyesinde olduğu dikkate alındığında; ABD’nin yaklaşık 714 milyar dolarlık VOO ETF’si ile karşılaştırıldığında ‘oldukça yüksek büyüme potansiyeline’ sahip olduğu değerlendiriliyor. Bitcoin’in gelecekte 200 bin dolar seviyesini aşması durumunda, IBIT ETF yalnızca fiyat artışıyla bile küresel bazda ‘ilk 10’da yer alan ETF’ler arasına girebilir.
Uzmanlar, SEC’nin bu adımının yalnızca kısa vadeli oynaklığı azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda ‘uzun vadeli likidite çekim gücünü’ de belirleyecek ‘kilit bir katalizör’ olduğunu düşünüyor. ETF prim oranı ile net varlık değeri (NAV) arasındaki farkların düşmesi, işlem marjlarının daralması ve OTC işlem hacimlerindeki artış, bu yeni yapının piyasada ‘önemli ölçüde karşılık bulduğunu’ gösteren göstergeler olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, SEC’nin bu ‘spot takas modelini onaylaması’, yalnızca teknik bir değişiklik değil, aynı zamanda kripto ETF’lerin regüle piyasalardaki ‘kurumsallaşması ve olgunlaşması’ sürecinde kritik bir adım olarak görülüyor. Piyasa katılımcıları ise bu yapı değişikliğinin, Bitcoin ve Ethereum’un orta ve uzun vadeli fiyat oluşumlarında ‘büyük bir arz-talep dönüşümüne yol açabileceği’ görüşünde.
Yorum 0