JPMorgan Chase ve Coinbase’ten kriptoya dev adım: USDC ödül dönemi başlıyor

Amerika’nın en büyük bankası olan JPMorgan Chase ve kripto para borsası Coinbase, geleneksel finans ile dijital varlıklar arasındaki sınırları bulanıklaştıran ‘önemli bir ortaklıkla’ güçlerini birleştirdi. Bu iş birliği, kripto para dünyasının yaygınlaşması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Coinbase, 30’unda (yerel saatle) resmi X hesabı ve blogu üzerinden JPMorgan Chase ile stratejik bir ortaklık başlattığını duyurdu. İş birliğinin üç temel ayağı bulunuyor: Bu sonbahardan itibaren Chase kredi kartı, doğrudan Coinbase üzerinden harcama yapmak için kullanılabilecek. 2026’dan başlayarak ise Chase puanlarının USD Coin(USDC) ile değiştirilmesi mümkün olacak. Ayrıca kullanıcılar, Chase banka hesaplarını Coinbase platformuna bağlayarak doğrudan kripto para alım satımı gerçekleştirebilecek.

Özellikle Chase puanlarının dijital varlığa dönüştürülebilmesi, bu alandaki ilk uygulama olarak dikkat çekiyor. Kullanıcılar biriken puanlarını, Coinbase’in Ethereum merkezli ikinci katman ağı olan Base aracılığıyla kolayca USDC’ye çevirebilecek. Bu hamle, ‘ödül ekosisteminin kripto-paralaşması’ sürecini hızlandırma potansiyeline sahip.

Halihazırda 80 milyondan fazla müşteriye hizmet veren JPMorgan Chase’in Coinbase ile kurduğu bu köprü, dijital varlıklara erişimi ciddi şekilde kolaylaştırabilir. Uzmanlar bu gelişmeyi, geleneksel finans (TradFi) ile merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasını bir araya getirmeyi hedefleyen bir “köprü stratejisi” olarak değerlendirdi.

Coinbase aynı zamanda yeni listelemelerle hizmetlerini genişletmeye devam ediyor. Kısa süre önce platformda Treehouse(TREE), JitoStakingSol(JITOSOL) ve Metaplex(MPLX) listelenmeye başlandı. Ayrıca Bankroll Coin(BNKR), Bioprotein Protocol(BIO) ve Euler(EUL) gibi varlıkların da yakında eklenmesi bekleniyor.

Öte yandan bu iş birliği, Başkan Trump’ın kripto para destekleyici yaklaşımıyla aynı döneme denk gelerek, ABD’de yakında kurumsallaşmanın ivme kazanabileceğine işaret ediyor. Piyasa, belirsizliklerden çok artık ‘geleneksel finansın gerçek anlamda katılımına’ odaklanmaya başlamış durumda.