Güney Kore Merkez Bankası'ndan stablecoin hamlesi: Yeni organizasyon kuruldu, araştırma etiketi kaldırıldı
Güney Kore Merkez Bankası, dijital para birimiyle ilgili organizasyon yapısında dikkat çekici bir değişikliğe gitti. Banka, dijital para birimi araştırma biriminin adını değiştirerek ‘araştırma’ kelimesini kaldırdı. Bununla birlikte, stablecoin politikalarına özel olarak odaklanacak yeni bir organizasyon da kuruldu. Bu hamle, bankanın artık yalnızca araştırma odaklı değil, politik uygulama ve regülasyon iş birliğine öncelik veren bir yapıya geçiş yapmayı hedeflediği şeklinde yorumlandı.
Bankadan bir yetkili, “Bu birim artık yalnızca araştırma yapan bir yapı değil” diyerek, ad değişikliğinin daha geniş bir görev tanımına geçilmesini simgelediğini vurguladı. Ayrıca banka, Güney Kore Ulusal Meclisi’nin stablecoin ile ilgili yasa tekliflerini hızlandırmasına yanıt olarak “Dijital Varlık Komitesi” adlı yeni bir birim daha kurulduğunu duyurdu. Son dönemde hem iktidar hem de muhalefet partileri, içerikleri birbirinden farklı olan stablecoin yasaları sundu. Bu durum, Merkez Bankası’nın politika belirleme sürecinde daha aktif rol almak istediğini gösteriyor.
Öte yandan, Merkez Bankası öncülüğünde yürütülen ve Han Nehri Projesi (Han River Project) olarak bilinen dijital ödeme sistemleri projesi, projeye katılan bankaların direnci nedeniyle sonlandırıldı. Söz konusu proje, banka mevduat tokenları ile merkez bankası dijital para birimi(CBDC) kombinasyonunu kullanarak kurumsal ödemeleri test etmeyi amaçlıyordu. Ancak projeye katılan yedi banka, devletten bağımsız şekilde kendi stablecoin’lerini çıkarmayı hedefleyen ayrı bir konsorsiyum oluşturma çalışması başlattı. Bankalar, mevduat tokenı tabanlı yapılar ile bankaların çıkaracağı stablecoin modelleri arasında büyük benzerlikler olduğunu savunuyor. Bu nedenle bankalar, sürece daha ‘özel sektör odaklı’ bir yön verme arayışına girdi.
Bu gelişmeler, stablecoin ile mevduat tokenı arasında yapılabilecek tanımsal ayrımları politika tartışmalarının merkezine yerleştirdi. Güney Kore Merkez Bankası, mevduat tokenlarında merkez bankasının doğrudan dahil olduğunu ve bunun stablecoin’lerden temel fark olduğunu savunuyor. Ancak sıradan kullanıcılar açısından bu farkın çok belirgin olmadığı yönünde görüşler mevcut. Bu belirsizlik, ileride perakende odaklı CBDC projelerinde ‘kullanım karmaşası’ yaratma riski taşıyor.
Meclis cephesinde, stabil kripto varlıklara ilişkin yaklaşımda da kutuplaşma dikkat çekiyor. İki büyük parti tarafından sunulan yasa tasarılarının biri stablecoin’lere faiz verilmesine izin verirken, diğeri bu uygulamayı tamamen yasaklıyor. Bu da yasa yolculuğunda ‘politik yorum farklarını’ beraberinde getiriyor. İktidardaki Dijital Varlıklar Özel Komitesi Başkanı Min Byung-Dug, bu karmaşayla ilgili “Stablecoin dalgası üzerimize doğru geliyor ama biz hâlâ bu küçük tekneyi kimin yöneteceği konusunda tartışıyoruz” ifadeleriyle durumu eleştirdi.
Merkez Bankası ise bu süreçte potansiyel ‘finansal istikrarsızlık’ tehlikesine vurgu yapıyor ve stablecoin piyasasına yönelik denetim yetkisini elinde tutma isteğini sürdürüyor. Özellikle yalnızca bankaların değil, banka dışı kurumların da stablecoin çıkarabileceği bir yapı söz konusu olursa, kara para aklama ve likidite krizleri gibi olası yan etkiler gündeme geliyor. Fakat bazı milletvekilleri ve uzmanlar, ABD’nin ‘Genius Act’ gibi örnek yasalarına işaret ederek Güney Kore'nin de uluslararası standartlara hızla uyum sağlaması gerektiğini savunuyor.
Gündemdeki bir diğer konuysa, stablecoin gelişmelerinin ‘wonun küreselleşmesi’ ve ‘döviz düzenlemeleri’ üzerindeki etkileri. Şu anda won, yurtdışı piyasalarında serbestçe işlem görmüyor ve döviz piyasaları belirli saat aralıklarında işlem görüyor. Ancak won bazlı bir stablecoin’in hayata geçmesi, 7/24 küresel won ticaretini mümkün hale getirebilir. Bu durum da döviz kuru dalgalanmaları ve spekülatif saldırılar açısından ‘risk’ oluşturabilir. Bu konuya dikkat çeken Prof. Park Sun-Young, “Yerli olmayan trader’ların neden olabileceği spekülatif döviz işlemleri, hükümetin döviz yönetim politikasını etkisiz hale getirebilir” diyerek, ‘wonun küreselleşmesinin’ önceden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Stablecoin piyasasının hızla büyümesi, geleneksel para politikası ve regülasyon sınırlarını zorlamaya başlamış durumda. Ancak bu piyasaların Güney Kore'nin para politikasını veya döviz istikrarını etkileyecek düzeye ulaşıp ulaşmayacağı hâlâ ‘belirsiz’. Min Byung-Dug’un metaforuyla; şu an “küçük bir tekne” gibi görünen bu yapıların, yakında gelecek bir stablecoin tsunamisine nasıl dayanacağı, tamamen gelecek dönemdeki politika tasarımı ve regülasyon etkinliğine bağlı.
Yorum 0