ABD Adalet Bakanlığı(DOJ), blokzincir karıştırıcı protokolü Tornado Cash’in kurucu ortağı Roman Storm hakkında yürütülen davada, ana yatırımcılardan biri olan *Dragonfly* hakkında herhangi bir suçlama yöneltme planı olmadığını resmen açıkladı. Bu sıra dışı karar, Manhattan’daki federal mahkemede devam eden ceza davası sürecinde kamuoyuna duyuruldu ve DOJ’un normalde uyguladığı soruşturmaların gizliliği ilkesine aykırı bir adım olarak değerlendirildi.
Dragonfly Operasyon Ortağı Haseeb Qureshi, bu açıklamanın "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu belirtirken, "Adalet Bakanlığı’nın resmi olarak bizi soruşturma kapsamı dışında tuttuğunu duyurması alışılmış teamüllerin dışına çıkan açık bir sınır çizimidir" yorumunu yaptı. Gerçekten de DOJ, 28 Temmuz’da yapılan duruşmada, Dragonfly ve yönetiminin Roman Storm’a yönelik yürütülen soruşturma ya da dava kapsamında yer almadığını ifade etti. Şirket, Tornado Cash'e 2020 yılında yatırım yaparken ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Mali Suçları Araştırma Ağı(FinCEN) tarafından belirlenen *kara para aklama karşıtı yönergelere uygunluk* doğrultusunda hareket ettiklerini savunmayı sürdürüyor.
Roman Storm, 2019 yılında Tornado Cash’i birlikte geliştirdikten sonra, 1 milyar doların üzerindeki kara para aklama işlemi ile Kuzey Koreli hacker grubu Lazarus’un yaptırımları ihlal etmesi nedeniyle suçlanıyor. Tornado Cash, açık kaynaklı bir protokol olarak Ethereum(ETH) ağında yapılan işlemleri gizlemeye yarayan bir gizlilik aracı olarak faaliyet gösteriyor. Ancak ABD savcıları, Storm’un yalnızca protokolü yazmakla kalmadığını, yasa dışı işlemleri aktif olarak kolaylaştırdığını öne sürüyor. Storm’un avukatları ise yazılımın *tarafsız yapısını* ve açık kaynaklı geliştiricilik modelini vurgulayarak, suçun sorumluluğunun yazılımcıya değil kullanıcıya ait olduğu görüşünü savunuyor.
Devam eden dava, açık kaynaklı yazılım geliştiricilerinin kullanıcı faaliyetlerinden doğan sonuçlar için ne derece sorumlu tutulabileceğine dair *önemli bir yasal emsal* yaratma potansiyeli taşıyor. Storm suçlu bulunursa, 45 yıla kadar hapis cezası alabilir. Bu durumun, gizlilik teknolojileri alanındaki gelecekteki yenilikler üzerinde *olumsuz bir etki yaratabileceği* konusunda endişeler dile getiriliyor.
Haseeb Qureshi, “Artık mesele Tornado Cash’in ötesinde. Amerika’da açık kaynak geliştirme ve mahremiyetin korunması gibi temel değerlerin tehlikede olup olmadığını sorgulama noktasındayız” ifadesini kullandı. Duruşmanın sonuçlanması bu hafta içinde bekleniyor ve kripto sektörü, kararın tüm ekosistem için *yeni hukuki sınırlar çizecek dönüm noktası olabileceği* görüşünde birleşiyor.
Yorum 0