4’ünde (yerel saatle), ABD İkinci Temyiz Mahkemesi, eski OpenSea çalışanı Nathaniel Chastain hakkında verilen mahkumiyet kararını bozdu. Chastain, şirket içinde edindiği gizli bilgilerle NFT (değiştirilemez token) ticareti yaptığı gerekçesiyle yargılanmıştı. Ancak mahkeme, söz konusu suçlamaların federal yasalarda ‘dolandırıcılık’ sayılabilecek düzeyde bir mülk gaspı tanımını karşılamadığına hükmetti.
Mahkeme kararına göre, alt mahkeme jürisine verilen talimatlar hatalıydı. Jüriye, Chastain’in yalnızca geleneksel mülkiyet haklarıyla ilgisi olmayan soyut bir avantajı uygunsuz şekilde kullandığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verebileceği söylendi. Ancak temyiz mahkemesi, bunun federal dolandırıcılık yasalarının öngördüğü mülkiyet gaspı tanımına uymadığını belirtti. Kararda, “Chastain'in eylemleri OpenSea’nin mülküyle doğrudan ilişkili değilse, bu durumda geleneksel mülkiyet tanımına girmeyen soyut faydalar üzerinden suç işlenmiş sayılamaz” denildi. Bu nedenle temyiz heyeti, jüri kararının sadece etik dışı davranışa dayanıyor olabileceğini vurgulayarak Chastain’e verilen mahkumiyet kararını iptal etti.
Chastain, OpenSea üzerinde öne çıkarılacak NFT koleksiyonlarını şirket içinde önceden öğrenip, bu tokenları satın alarak fiyat artışından kar elde etmekle suçlanıyordu. Bu nedenle 2023 Mayıs’ta internet üzerinden dolandırıcılık ve kara para aklama suçlamasıyla suçlu bulunmuştu.
Bu karar, ABD’de NFT ve kripto para işlemlerine yönelik dolandırıcılık vakalarının nasıl tanımlanacağına dair önemli bir yasal emsal niteliği taşıyor. Uzmanlar, “dijital varlıklarla ilgili hukuki değerlendirme ölçütlerinin hala *belirsiz bir alanda* kaldığını” belirterek, bu tür mahkeme kararlarının ilerideki kripto para ile ilgili suçlamalarda savcılık stratejilerini etkileyebileceğini düşünüyor.
Öte yandan temyiz mahkemesi, bu kararın Chastain'in ‘suçsuz olduğu’ anlamına gelmediğini özellikle vurguladı. Alt mahkeme kararının ‘usul hatası’ içerdiği açıklanırken, savcılığın yeniden dava açıp açmayacağı ise henüz netlik kazanmadı.
Yorum 0