Michael Saylor'dan ABD'ye çağrı: Kripto para tanımı netleşmeli

Michael Saylor, MicroStrategy(MSTR) başkanı olarak Amerika Birleşik Devleti’ne dijital varlıklar için net bir sınıflandırma sistemi oluşturma çağrısında bulundu. Saylor’a göre, kripto paraların menkul kıymet mi yoksa emtia mı olduğunun açıkça tanımlanması, piyasanın istikrarı için *olmazsa olmaz*. Bu çağrı, Trump yönetimi ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) arasında son dönemde giderek hararetlenen kripto düzenlemesi tartışmalarıyla aynı döneme denk geliyor.

Saylor yaptığı açıklamada, “Dijital varlıkların yasal tanımının belirlenmesi **piyasa için yararlı olur**” diyerek, hangi şartlarda **menkul kıymetler tokenlaştırılabilir**, neyin dijital emtia sayılması gerektiği ve **ihraççısı olmayan varlıkların** nasıl sınıflandırılacağı gibi konuların netleşmesi gerektiğini vurguladı. Ona göre bu tür ayrımlar sağlanmadıkça, kripto para ihraççıları ile düzenleyici otoriteler arasında kafa karışıklığı ve anlaşmazlıklar sürmeye devam edecek.

SEC halihazırda dijital varlıklarla ilgili anlaşmazmaları ele almak için özel bir kripto çalışma grubu bulunduruyor. Ancak yine de ciddi bir *düzenleme boşluğu* olduğu kabul ediliyor. Bu sebeple Beyaz Saray’a bağlı Dijital Varlık Piyasaları Görev Gücü de kripto paraların alım-satımı, saklanması ve kayıt altına alınması gibi konularda düzenleyici kurumlara hızlı hareket etme çağrısında bulundu.

SEC Komiseri Paul Atkins de *düzenleme eksiklikleri* nedeniyle tokenlaştırma ile ilgili birçok yeniliğin yurtdışında gerçekleştiğine dikkat çekti. Ancak buna rağmen, “Amerikalı şirketler tokenlaştırma için sıraya giriyor” diyerek, ABD’nin rekabet avantajını koruyabilmesi için SEC’in kendi içinde *duruma uygun esneklik* göstermesi gerektiğini ifade etti.

Öte yandan ABD Kongresi, Eylül ayında ‘2025 Dijital Varlık Piyasası Netlik Yasası’ (Digital Asset Market Clarity Act of 2025) adlı tasarıyı gözden geçirecek. Saylor, bu yasanın şirketlerin zincir üzerinde varlık ihraç etmelerine ve bu varlıkları işlemelerine imkan verecek kapsamlı bir çerçeve sunacağını savundu. Ona göre, “*İdeal bir dünyada tek seferde 4 saatte 40.000 şirket yalnızca 40 dolarla token ihraç edebilmeli.*”

Bu sırada Robinhood(HOOD), tokenlaştırmayı yeni büyüme hedefi olarak benimsemeye başladı. CEO Vladimir Tenev, ikinci çeyrek finansal sonuçlarının açıklandığı toplantıda “Bireysel yatırımcılara daha önce erişemediği özel pazar fırsatları ve fiziksel varlık yatırımları sunacağız” diyerek projeyi ilerletmek için düzenleyicilerle iş birliği yürüttüklerini aktardı.

Robinhood, Avrupa’da OpenAI ve SpaceX hisselerini andıran özel hisse senedi tokenları piyasaya sürerek bu alandaki ilk adımlarını attı. Ancak kısa süre önce Litvanya’daki düzenleyici kurum, söz konusu faaliyetlerle ilgili yasal soruşturma başlatırken, OpenAI bu tokenların kendileriyle ilgisi olmadığını belirtti. Tüm bu gelişmeler, **tokenlaştırma piyasasının hızla büyürken net düzenlemelere olan ihtiyacın da aynı oranda arttığını** ortaya koyuyor.