Token sayısı 3 yılda 945 kat arttı: Solana(SOL) ve Base ağları üretim patlamasına yön veriyor

2022’de yaklaşık 20 bin seviyesinde olan kripto para token adedi, sadece üç yıl içinde tam ⁠1.890 milyon’a fırladı. Bu olağanüstü artışın arkasında, Solana(SOL), Base ve Binance Smart Chain(BSC) gibi yüksek performanslı ağların adeta birer *token fabrikasına* dönüşmesi yatıyor.

CoinMarketCap'in verilerine göre, 2025 Temmuz itibarıyla listelenen dijital varlık sayısı 1.890 milyon adede ulaştı. Bu da 2022 başındaki yaklaşık 20 bin tokena kıyasla tam ⁠945 katlık⁣ bir artış anlamına geliyor. Ancak bu sayıdaki patlama, piyasa değeri veya kullanım açısından benzer oranda bir büyüme göstermiyor. Çünkü yayımlanan tokenların büyük çoğunluğu *likidite, işlem hacmi ve kullanıcı ilgisi açısından* neredeyse görünmez durumda.

Söz konusu artışı tetikleyen üç ana platformun başında açık ara Solana(SOL) yer alıyor. Bugün piyasaya giren tokenların yaklaşık %90’ı Solana tabanlı. Bu hızlı genişlemenin arkasında, kod yazmayı gerektirmeyen “Pump.fun” gibi araçların yaygınlaşması bulunuyor. Bu araçlar sayesinde token üretim maliyeti sadece ‘birkaç kuruş’ düzeyine inmiş durumda. Nitekim 2025 Mart sonu itibarıyla Pump.fun aracılığıyla yayımlanan SPL token sayısı yaklaşık ⁠8,7 milyon’ken, sadece 4 ay içinde bu sayı %31 artışla ⁠11,4 milyon’a ulaştı.

Solana’dan sonra gelen Base ağı, piyasaya sunuluşunun üzerinden yalnızca bir yıl geçmiş olmasına rağmen ⁠840 bin adet değiştirilebilir token üretimine zemin hazırladı. Bu büyümeyi tetikleyen başlıca unsur, ağın Coinbase desteğini alması ve içerik üreticilere yönelik araç sunan ‘Zora’ platformuyla olan entegrasyonu oldu. Son dönemde bazı günlerde, bu ağda oluşan “içerik tokenları” sayısı günlük bazda Solana’yı bile geride bıraktı.

Bir dönem düşük maliyetli token üretiminin öncüsü olan Binance Smart Chain (BSC) de halen önemli bir rol oynuyor. BscScan’e göre ağ üzerindeki BEP-20 token kontrat adresi sayısı şu anda ⁠4,7 milyon’u bulmuş durumda. Solana ve Base ağı kadar baskın olmasa da, BSC halen *yüksek hacimli token üretimi için tercih edilen ana ağlardan biri* konumunu sürdürüyor.

Ancak bu 'patlama' beraberinde ciddi sorunlar da getiriyor. Bugün piyasaya çıkan yeni tokenların neredeyse tamamı çok düşük likiditeye sahip. 2021’de bir token başına ortalama stabil kripto para likiditesi yaklaşık ⁠2,5 milyon TL iken, 2025 yılı başı itibarıyla bu değer ⁠yaklaşık 760 bin TL’ye gerileyerek %97 civarında düştü. Bu durum, büyük çoğunluğu *talep olmadan ortaya çıkan*, sınırlı sayıda yatırımcının alınıp sattığı ve uzun vadeli kullanım ihtimali taşımayan tokenların çoğunlukla ya boşta kaldığını ya da yalnızca spekülasyon için kullanıldığını ortaya koyuyor.

Yine de ⁠piyasa değerinin büyük bölümü halen sadece birkaç yüz token arasında yoğunlaşıyor. Bitcoin(BTC), Ethereum(ETH) gibi güçlü ekosistemlere olan yatırım ilgisi artarken, geride kalan binlerce varlık ‘uzun kuyruk riski’ altında değerini yitiriyor.

Uzmanlara göre, günümüzde yalnızca bir token çıkarmak artık yeterli değil. ⁠Kalıcı bir kullanıcı tabanı, güçlü bir topluluk dinamiği ve sürdürülebilir bir gelir modeli olmadan herhangi bir projenin hayatta kalma şansı neredeyse yok. Günün sonunda, herkesin token çıkartabildiği bu yeni düzende ancak az sayıda proje ayakta kalabiliyor. Bu da içinde bulunduğumuz token çağının ne kadar seçici ve rekabetçi hale geldiğini bir kez daha gösteriyor.