ABD Temsilciler Meclisi üyesi Dina Titus, Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu'nun (CFTC) başkanlığına aday gösterilen Brian Quintenz hakkında resmi bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Quintenz’in, yönetim kurulunda yer aldığı öngörü pazarı platformu Kalshi ile potansiyel *çıkar çatışması* yaşadığı öne sürülürken, bu durum CFTC’nin tarafsızlığı ve etik yaklaşımıyla ilgili endişelere neden oldu.
Titus, geçtiğimiz günlerde CFTC’nin geçici başkanı Caroline Pham’a gönderdiği bir mektupta, “Brian Quintenz’in CFTC iç düzenlemeleri, federal yasalar veya Senato onayı öncesi verdiği etik taahhütleri ihlal edip etmediğini soruşturun” çağrısında bulundu. Ayrıca Quintenz’in öngörü pazarı ve olay temelli sözleşmelerle ilgili yürüttüğü tüm kurum içi yazışmaların açıklanmasını isteyerek sürecin ‘şeffaf’ yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kalshi, şu an CFTC denetimine tabi olan bir öngörü pazarı platformu. Titus, mektubunda Quintenz’in Kalshi yönetim kurulunda görev yaptığını ve şirketin ‘hisse senedi opsiyonlarına sahip olduğunu’ belirtti. Bu durumu *açık bir çıkar çatışması* olarak nitelendirdi. Quintenz’in CFTC başkanlığına ilişkin onay süreci son haftalarda defalarca ertelendi ve geçtiğimiz hafta Beyaz Saray’ın talebi üzerine Senato Tarım Komitesi onay oturumunu aniden iptal etti.
Beyaz Saray hâlâ Quintenz’in başkan adaylığını destekliyor olsa da, Titus geçtiğimiz günlerde Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) yoluyla elde ettiği belgelerde “Quintenz’in Kalshi’nin rakipleriyle ilgili bilgi talep ettiği ve Senato onayından önce CFTC karar süreçlerine kısmen dahil olduğu izlenimi edindiklerini” öne sürdü.
Titus, “Yasanın ve etik kuralların çiğnenmediğini ümit ediyorum; ancak CFTC daha önce spor müsabakalarına dayalı bazı ‘olay sözleşmelerini’ onaylayarak yasa dışı bahis kapsamına girecek uygulamalara göz yummuştur” diyerek, komisyondaki uzun süredir süren ‘şeffaflık eksikliğini’ ve ‘yasa dışı uygulamalara cevaz verilmesini’ eleştirdi.
Quintenz hakkındaki bu tartışmalar, kamu görevlileri ile özel sektör arasında yaşanabilecek *çıkar temelli ilişkilerin* yeniden tartışma konusu haline gelmesine neden oldu. Bu gelişmelerin CFTC’nin yapısal reformlarla yeniden düzenlenmesi ya da Kongre’nin denetim yetkisini artırması gibi sonuçlara yol açıp açmayacağı merak ediliyor.
Yorum 0