Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) arasında uzun süredir devam eden dava süreci nihayet sona yaklaşmış görünüyor. 24’ünde (yerel saatle) SEC tarafından mahkemeye sunulan güncel bir belgede, kurumun Ripple ile ‘karşılıklı temyizlerin geri çekilmesi’ yönünde anlaşmaya vardığı duyuruldu. Bu gelişmeyle birlikte yalnızca mahkemenin nihai onayı bekleniyor. Davanın merkezinde, XRP’nin menkul kıymet sayılıp sayılmayacağına ilişkin tartışmalar yer alıyordu ve bu süreç kripto para sektöründe geniş çaplı etkilere yol açmıştı.
SEC’nin açıkladığına göre, taraflar aralarındaki temyiz başvurularını geri çekmeye ve ‘yargılama masraflarını kendi üstlerine alma’ şartıyla uzlaşma sağladı. Böylece ikinci temyiz sürecinin önüne geçilirken, yıllardır süregelen bu çekişmenin artık gerçekten sona gelindiği düşünülüyor. Ripple’ın baş hukuk sorumlusu Stuart Alderoty, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu karar olayın fiilen sona erdiği anlamına geliyor” dedi.
Söz konusu uzlaşma, aslında 7 Ağustos’ta dosyalanan ‘Ortak Temyiz Geri Çekme Bildirimi’ne dayanıyor. Bu belgede, SEC'nin Ripple ile birlikte CEO Bradley Garlinghouse ve yönetici ortak Christian Larsen’e karşı açtığı temyiz, ayrıca Ripple’ın karara karşı sunduğu temyiz de geri çekiliyor. Eğer ABD federal temyiz mahkemesi bu anlaşmayı onaylarsa, üç yılı aşkın süredir devam eden dava süreci resmen kapanacak.
Hatırlanacağı üzere, ilk derece mahkemesinde Ripple, bireysel yatırımcılara yapılan XRP satışlarının menkul kıymet yasalarını ihlal etmediği yönünde kısmi bir zafer elde etmişti. Ancak kurumsal yatırımcılara yönelik satışlar için yasa ihlali kararı çıkmış, Ripple’a yaklaşık 125 milyon dolar (yaklaşık 1 milyar 739 milyon TL) para cezası ve kayıt dışı satış yasağı uygulanmıştı. Bu kararlar sonrası taraflar karşılıklı temyize gitmişti.
Eski federal savcı James K. Filan’a göre, ulaşılan uzlaşma mahkeme tarafından onaylanırsa önceki karar olduğu gibi geçerli kalacak. Hukuk danışmanı Bill Morgan da bu sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu yalnızca hukuki prosedürün bir parçası, geçmişe ya da geleceğe doğrudan etkisi yok” yorumunda bulundu.
Bu anlaşmanın, Ripple ve XRP üzerindeki düzenleyici baskıların önemli ölçüde hafiflemesine zemin hazırlayabileceği düşünülüyor. Özellikle XRP’nin Amerika’da artık ‘menkul kıymet’ olarak kabul edilmeme ihtimalinin güçlenmesi, Ripple ekosistemi adına ‘olumlu’ bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yine de, Ripple-SEC süreci tamamen kapanmış değil; bu nedenle geniş kapsamlı düzenleme politikaları bağlamında kripto para sektörünü etkileyebilecek yeni gelişmeler yakından takip edilmelidir.
Yorum 0