Yapay Zeka Asistanı Gemini, Kripto Yatırımlarında Yeni Dönemi Başlatıyor

Kripto para piyasası, göz açıp kapayıncaya kadar değişen dinamikleriyle adeta bir mücadele alanı. Bu ortamda kazançla kayıp arasındaki fark, çoğu zaman bilgiye dayanarak verilen kararlarla belirleniyor. Bu nedenle yatırımcıların, gelişmiş yapay zeka(AI) araçlarını kullanarak daha güçlü bir rekabet avantajı elde etmeye çalıştıkları görülüyor. Bu araçlardan biri olan Google tarafından geliştirilen ‘Gemini’ modeli, grafik yorumlamadan proje analizine kadar birçok konuda önemli kolaylıklar sağlıyor ve klasik yatırım yaklaşımlarının ötesinde yeni yollar sunuyor.

Ancak burada net bir ayrım yapılmalı. Gemini, yatırımcıya ‘al’ ya da ‘sat’ sinyali veren sihirli bir değnek değil. Bunun yerine daha çok araştırma analizini güçlendiren, veri arama sürecinde geçen manuel çabayı azaltan ve duygusal kararların önüne geçmeye yardımcı olan bir ‘akıllı yardımcı’ olarak görülmeli.

Gemini’nin Flash 2.5 sürümü ise anlık veri sağlamadığı için, TradingView, Nansen ve CoinGecko gibi gerçek zamanlı araçlarla birlikte kullanılması gerekiyor. Yanıltıcı sonuçların önüne geçmek açısından bu oldukça önemli. Çünkü Gemini'nin verdiği bazı cevaplar, geçmiş bilgilere dayalı olduğundan güncel piyasa gerçekleriyle örtüşmeyebiliyor. Örneğin, Pi Coin’in(Pi) ana ağ gecikmesiyle ilgili verdiği hatalı bilgi bu duruma örnek gösterilebilir.

Bununla birlikte Gemini, yatırımcı açısından hala ciddi avantajlar sunuyor. Mesela bir projeye yatırım yapmadan önce temel bilgilerini sade bir şekilde özetleyebiliyor ya da benzer projelerle karşılaştırma yapıyor. Dogecoin(DOGE) için “whitepaper özeti ve Bitcoin(BTC) ile arz farkı nedir?” sorusu yöneltildiğinde, Dogecoin'in akıllı sözleşme desteği olmadan sadece ödeme amaçlı geliştirildiğini ve dakikada 10 bin adet üretilen sınırsız arz yapısına sahip olduğunu, Bitcoin'in ise yalnızca 21 milyon arz sınırı bulunduğunu açıklıyor. Bu da iki kripto varlık arasındaki önemli farkları gözler önüne seriyor.

Gemini aynı zamanda yatırımcının geçmiş işlemleri üzerine düşünmesine de katkı sağlıyor. Kullanıcının önceki alım satım örneklerini analiz ederek ne zaman daha iyi bir zamanlamayla işlem yapabileceğini ya da risk yönetiminde nerelerde zayıf kaldığını anlamasına yardımcı oluyor. Örneğin, aşırı iyimserlikle yapılan alımlar ya da zirve fiyatlarda gerçekleşen panik satışlar gibi ‘duygulardan kaynaklanan yanlış kararlar’, Gemini sayesinde daha açık ve objektif bir şekilde değerlendirilebiliyor.

Sonuç olarak Gemini, kripto para piyasasında bir tür ‘araştırma asistanı’ olarak fayda sağlasa da tam otomatik bir yatırım karar sistemi olarak düşünülmemeli. Şu anki kullanım halinde, başta Başkan Trump gibi siyaset sahnesinin büyük aktörlerinden kaynaklanan ani gelişmelere tepki vermekte zorlanabiliyor. Bu yüzden Gemini’nin karar alma süreçlerinde başlı başına bir araç değil, insan sezgisi ve deneyimiyle birlikte çalışan bir destek aracı olarak kullanılması çok daha sağlıklı bir yaklaşım.