Brezilya hükümetinin kısa süre önce yürürlüğe koyduğu kripto varlıklara yönelik vergi artışı yalnızca bir yerel politika değişikliği değil. 6 Haziran itibarıyla yürürlüğe giren bu düzenleme ile Brezilya, küçük miktarlardaki kripto gelirlerine sağlanan vergi muafiyetini kaldırdı ve artık gelir miktarına bakılmaksızın bu varlıklardan elde edilen sermaye kazançlarına sabit %17,5 oranında vergi uygulanıyor. Bu adım, finansal piyasalardaki genel vergi sıkılaşmasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Buradaki temel motivasyon ise *hükümetin bütçe açığını kapatmak için kripto vergilendirmesini yeni bir kaynak olarak ön plana çıkarması* olarak öne çıkıyor.
Brezilya'nın aldığı kararlar, diğer ülkelere de örnek teşkil ediyor. Örneğin Portekiz, 2023 itibarıyla 1 yıldan kısa süre elde tutulan kripto gelirlerine %28 oranında vergi getirerek, geçmişteki vergi muafiyeti yaklaşımını terk etti. Bu gelişmeler, *küresel ölçekte kripto kazançları üzerindeki vergilendirme eğiliminin güçlendiğine dair açıklayıcı bir sinyal veriyor*.
Bu noktada dikkat çeken bir soru şu: görece daha kripto dostu vergi politikaları izleyen Almanya ve Birleşik Krallık bu akıma ne kadar daha direnebilir? Almanya'da hâlâ 1 yıldan uzun süre tutulan kripto gelirleri vergiden muaf durumda ve 600 euro (yaklaşık 830 bin TL) altındaki kısa vadeli kazançlar da vergiye tabi değil. İngiltere ise tüm varlık sınıfları için geçerli olan 3.000 sterlinlik (yaklaşık 5,5 milyon TL) sermaye kazancı vergi muafiyetine sahip; bu rakam geçtiğimiz yıl 6.000 sterlindi ve yarıya indirilmiş durumda. Bu trend dikkate alındığında, *ileride bu muafiyet sınırlarının daha da daraltılması muhtemel* görünüyor.
İngiltere Finansal Davranış Otoritesi'ne (FCA) göre, şu anda İngiltere'deki yetişkin nüfusun %12’si kripto para sahibi. Bu durumda muafiyet sınırının biraz daha düşürülmesi bile devletin vergi gelirlerinde kayda değer bir artış sağlayabilir. Özellikle *kamu borçlarının büyüdüğü bir ortamda, kripto gelirlerine yönelik vergi sıkılaştırmaları hükümetler için cazip bir seçenek haline geliyor*.
Görünen o ki bireysel, özellikle de küçük yatırımcılar için vergi düzenlemelerindeki ‘gri alan’ ortadan kalkmaya başlıyor. *Kripto para piyasasının olgunlaşması ve fiyatların istikrarlı şekilde artış göstermesiyle birlikte hükümetler bu piyasaları gelir kalemi olarak değerlendirme eğilimine girmiş durumda*.
Özellikle de gelişmekte olan ülkelerde mali baskı giderek artıyor. Halktan büyük bir tepki gören geleneksel vergi artışları yerine, yalnızca belirli kesimlerin sahip olduğu kripto paraların vergilendirilmesi daha az toplumsal dirençle karşılaştığı için, hem siyasi hem mali açıdan *daha cazip bir enstrüman olarak öne çıkıyor*. Nitekim son 5 yılda Bitcoin(BTC)’in ortalama yıllık getirisi %61,2’ye ulaşırken, bu getiriyi yakalayabilen klasik yatırım aracı neredeyse bulunmuyor.
Bu nedenlerle kripto paralar, hükümetlerin gözünde *vergilendirilmesi daha kolay bir varlık sınıfı olarak konumlanıyor*. Özellikle spekülatif yapısı, yüksek getiri algısı ve genellikle yüksek sermayeli yatırımcılara hitap etmesi, kamuoyunda oluşabilecek vergi tepkisini azaltıyor. Ancak bu durum bireysel yatırımcılar ve girişimciler üzerinde ciddi yükler yaratıyor. Örneğin, Brezilya'nın uygulamaya koyduğu %17,5’lik sabit vergi oranı, büyük yatırım firmalarından çok, finansal sisteme erişimi kısıtlı bireyler açısından *daha ağır mali sonuçlar doğuruyor*. *Enflasyon nedeniyle kripto varlıkları değer saklama amacıyla kullanan vatandaşlar ise bu vergiler karşısında istemeden zarara uğrayabiliyor*.
Brezilya ve Portekiz gibi ülkelerin öncülüğünde bu yolda ilerleyecek başka ülkelerin de ortaya çıkması kuvvetle muhtemel. Artık temel soru ‘kim vergiyi artırıyor’ değil, *‘ne kadar hızlı ve ne kadar sert önlemler alınacağı’* haline gelmiş durumda.
Şu an çok sayıda ülke bütçesini denkleştirmek için yeni yollar ararken, *kripto varlıkların bu çözümlerin merkezine oturtulduğu gerçeği açık bir şekilde ortada*.
Yorum 0