2025 yılı Ağustos ayı itibarıyla elde edilen on-chain veriler, toplam Ethereum(ETH) arzının yaklaşık %61’inin en yüksek bakiyeye sahip 10 cüzdana ait olduğunu gösteriyor. Yüzeysel olarak bu durum, yalnızca birkaç ‘balina’nın piyasaya hâkim olduğu izlenimi verebilir. Ancak, bu adreslerin büyük çoğunluğu bireysel yatırımcılara değil; *staking sözleşmeleri, kripto para borsaları ve kurumsal yatırım tröstleri* gibi yapılara aittir.
Tekil adresler özelinde bakıldığında, Ethereum’un hisse ispatı (Proof of Stake) mekanizmasının merkezinde yer alan *Beacon Deposit* akıllı sözleşmesi özellikle öne çıkıyor. 2 Eylül 2025 itibarıyla bu sözleşmede yaklaşık 68 milyon ETH kilitli durumda ve bu miktar, toplam 120,71 milyon ETH arzının yaklaşık *%56*’sına denk geliyor.
Ethereum, günümüzde yalnızca bireysel yatırımcılar arasında değil, BlackRock ve Fidelity gibi geleneksel finans kurumları ile halka açık şirketler tarafından da tercih edilen bir varlık konumunda. BlackRock’ın ETHA tröstü, Coinbase’in sıcak cüzdanları ve yüzlerce adrese dağıtılmış saklama hizmetleriyle birlikte bakıldığında, Ethereum’un *sıradan bir yardımcı token’den öteye geçerek önemli bir finansal varlığa dönüştüğü* gözler önüne seriliyor.
2025 yılının ortalarında Ethereum’un toplam arzı 120,71 milyon adede ulaşmış durumda. Aynı yılın Mayıs ayında devreye giren *Pectra* güncellemesinin ardından net ihraç oranı adeta sıfır seviyesine gerileyerek istikrar kazanmış durumda. Bu durum, arzın sınırlı kalması sayesinde Ethereum’un değer korumasına *olumlu katkı* sağlıyor.
Yukarıdaki 10 adres tarafından tutulan toplam ETH miktarı 71,8 milyon (toplamın %60’ı) civarında ve bu tutarın TL karşılığı yaklaşık *254 trilyon 358 milyar lira* seviyesinde. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, ilk 200 cüzdan 62,76 milyon ETH, yani toplam arzın yarısından fazlasını (yaklaşık *222 trilyon 364 milyar lira*) elinde bulunduruyor. Bu varlıkların çoğu *staking, köprüleme ve borsa likiditesi amaçlı olarak kullanılıyor.*
Bitcoin(BTC)’den farklı olarak Ethereum adresleri aktif şekilde *altyapı işlemlerinde* kullanılıyor ve bu sayede hem merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları hem de kurumsal talepler için çift yönlü bir çözüm sunuyor.
Bir zamanlar Vitalik Buterin öncülüğündeki geliştirici topluluk ve açık kaynak destekçileri ETH arzının ana aktörleriyken, günümüz Ethereum ekosistemi *büyük platformlar ve hizmet sağlayıcılar* etrafında yeniden organize olmuş durumda. Bu dönüşüm, Ethereum’un sıradan bir kripto para olmaktan çıkarak küresel dijital varlık altyapısına dönüştüğünü net şekilde ortaya koyuyor.
Yorum 0