Ripple CTO'su Schwartz: 'L2 sıralayıcılarını borsa sanmak büyük hata'

Ripple’ın Teknoloji Şefi Schwartz’tan Coinbase’in L2 Ağı Base Hakkında Yanıt: “Sıralayıcılar Borsa Değil”

Ripple’ın Teknoloji Şefi David Schwartz, Coinbase’in katman-2(L2) ağı Base üzerine süregelen tartışmalara dahil olarak, söz konusu ağlara yöneltilen bazı eleştirilerin temelinde yer alan kavram kargaşasına açıklık getirdi. Schwartz’a göre, L2 ağlarının kritik unsurlarından biri olan ‘sıralayıcıların’ (sequencer) birer ‘kripto borsası’ gibi değerlendirilmesi, blokzincir altyapısını yanlış anlamaktan kaynaklanan *yanıltıcı bir yaklaşım*.

Tartışmalar, Coinbase’in hukuk sorumlusu Paul Grewal’ın kısa süre önce sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamalarla alevlendi. Grewal, bazı çevrelerce L2 ağlarındaki sıralayıcıların “borsa” olarak etiketlenmesine karşı çıkarak, bu tür bir yorumun doğruluk payı taşımadığını belirtti. Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun(SEC) tanımını hatırlatan Grewal, borsaların yalnızca alıcı ile satıcıyı bir araya getiren bir ‘pazar yeri’ olduğunu söylüyor.

Grewal’in ifadesine göre, sıralayıcılar merkeziyetsiz ağlarda gelen işlemleri yalnızca anlamlı bir sıraya yerleştirmekle sorumlu. Kendisi bu durumu bir *hava trafik kontrol kulesine* benzeterek, sıralayıcıların mesaj, ödeme ya da çağrı gibi işlemleri belirli kurallara göre gerçekleştirdiğini, ancak fiyat belirlemek ya da kullanıcıları eşleştirmek gibi işlevleri olmadığını vurguladı.

Schwartz ise bu yorumlara katılarak sıralayıcıların ne düzenleyici kuralları uyguladığını ne de verileri analiz ettiğini belirtti. Ona göre Base gibi katman-2 ağlarının teknik altyapısı, *Amazon Web Services(AWS)* gibi geleneksel bulut hizmet sağlayıcılarıyla büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. Schwartz açıklamasında, “AWS üzerinde çalışan bir yazılım işlem içeriyorsa bu AWS’yi bir borsa yapmaz. Aynı durum L2 ağlar için de geçerlidir,” ifadesine yer verdi. Ona göre bu altyapılar sadece kodları *matematiksel olarak tanımlandığı gibi* çalıştırır ve hiçbir şekilde *kara para aklamayla mücadele(AML)* ya da *müşteri tanımlama(KYC)* faaliyetleri yürütmez.

Schwartz ayrıca sosyal medya platformu X’te bir kullanıcıya yanıt verirken konuyu daha da somutlaştırdı: “Hiçbir işlemci AML yapmaz, Amazon’un sunduğu bulut hizmeti de barındırdığı işlemler için AML veya KYC yükümlülüğü taşımaz.” Ardından, sıralayıcıların yalnızca işlemlerin şeffaf ve tutarlı şekilde yürütülmesini sağladığını ancak birer aracı olarak hareket etmediğini de belirtti.

Ethereum’un ölçeklenebilirliğini artırmak amacıyla geliştirilen katman-2 çözümleri şu sıralar blokzincir altyapısının en önemli yapı taşlarından biri haline geldi. Bu ağlar üzerinden *akıllı sözleşmeler*, *ödemeler* ve *mesajlaşma* gibi çeşitli uygulamalar daha *hızlı ve maliyet avantajlı* bir şekilde çalıştırılıyor. Ancak sıralayıcıların ‘borsa’ olarak tanımlanması, uzmanlara göre bu teknolojilere karşı asılsız *FUD* (korku, belirsizlik ve şüphe) dalgaları doğurabiliyor. Schwartz ve Grewal’a göre, böyle bir yanlış anlamanın L2 projeleri üzerindeki düzenleyici baskıyı artırma riski bulunuyor.

Bu tartışma, Ripple’ın yakın zamanda XRP Ledger tabanlı kurumsal DeFi hamlelerinin hızlanmasıyla daha da önem kazanmış durumda. Şirket halihazırda ayda 1 milyar dolar hacmine ulaşan sabit kripto para işlemi ve ilk 10’daki fiziksel varlık tokenlaştırma(RWA) projeleriyle sektörde lider konumda. Ripple ve sektör uzmanları, teknolojinin doğru anlaşılabilmesi adına mevzuatın teknik gerçeklere dayandırılmasının hayati bir noktada durduğuna dikkat çekiyor.