Alea Research’e göre DeFi kredi ekosisteminin geleneksel tahvil piyasası seviyesine ulaşabilmesi için en kritik unsur ‘faiz oranlarının’ ve ‘vade süresinin’ etkili şekilde kontrol edilmesi. Gelişim sürecinde olan bu alanda, mevcut blokzincir tabanlı kredilerin değişken faiz oranlarına ve belirsiz vadeye dayalı yapısı ciddi istikrarsızlık yaratıyor. Bu soruna çözüm olarak, sabit faiz ve vade sunan Size isimli protokol öne çıkıyor.
Alea Research’ün değerlendirmesine göre, Aave gibi önde gelen DeFi protokollerinde faiz oranlarının kullanım oranına duyarlı olması ve piyasadaki ani hareketlerle dengesiz hale gelmesi, uzun vadeli yatırım yapan kurumlar için önemli bir engel oluşturuyor. Bu gibi yapılar, varlık-borç eşleşmesi veya riskten korunma(Hedge) gibi stratejilerin uygulanmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle Size tarafından geliştirilen ve ‘vade yapısına dayalı emir defteri’ anlamına gelen TSOB (Term-Structure Order Book) modeli, giderek daha fazla ilgi çekiyor.
TSOB sistemi, faiz oranı ve vade süresi olmak üzere iki eksene göre çalışan bir emir defteri yapısı sunuyor. Kullanıcılar belirli faiz oranları ve vadelerle limit emirler verebiliyor, böylece piyasada beklenen nakit akışı daha hesaplanabilir hale geliyor. Bu yapı, geleneksel finans dünyasında tahvil piyasalarının işleyişine benzerliğiyle öne çıkıyor.
Size protokolü, hem sabit ve öngörülebilir getiri arayan borç vericilere hem de belirli koşullarda fon temin etmek isteyen borçlulara çözüm sunuyor. Borç verenler sabit faizli alacak hakları satın alarak gelecekteki gelirini güvence altına alabiliyor, dilerse vadeden önce bu alacak hakkını başka kullanıcılara satarak işlemini sonlandırabiliyor. Borç alanlar ise teminat yatırarak belirli bir vade süresince sabit faizli fon sağlayabiliyor ve erken ödeme durumunda vadesi kalan hakları geri alarak krediyi yeniden yapılandırabiliyor.
Bu sistem sayesinde piyasadaki likidite dağınıklığı azalıyor, işlem spread’leri daralıyor ve tüm gelir eğrisi boyunca daha etkili fon kullanımı sağlanıyor. Size, her teminat için belirli bir risk kesintisi (haircut) uyguluyor. Örneğin sabit değere sahip USDC bire bir kabul edilirken, fiyat oynaklığı daha yüksek olan wstETH daha düşük teminat değeriyle işleme alınıyor.
Platform ayrıca “Earn” adını verdiği ürünle stratejileri otomatikleştiriyor. Pasif yatırımcılar belirledikleri faiz ve vade kriterlerine göre emir oluşturarak süreci otomatikleştirebiliyor. Eşleşmeyen krediler ise “Very Liquid Vaults” adlı likidite havuzlarında değerlendiriliyor ve Aave gibi dış protokollerde getirili şekilde bekletiliyor. Böylece varlıklar, sabit faizli kredi gerçekleşmeden önce bile boşa harcanmadan kazanç sağlıyor.
Alea Research, Size’ın yalnızca bir kredi platformu değil, vadeye dayalı kapsamlı bir finansal ekosistem kurduğunun altını çiziyor. Bu protokol, kurumsal yatırımcıların ihtiyaç duyduğu üç önemli koşulu karşılama potansiyeline sahip: belirli bir vadeye sahip kontratlar, net tarihlerde işlem büyüklüğü ve piyasa içinde erken çıkış imkanı. Özellikle kurumsal finans departmanları, bu sistemi kullanarak farklı vade aralıklarında nakit akışını planlayabiliyor ve gelir-gider dengesini hassas bir şekilde ayarlayabiliyor.
Öne çıkan stratejilerden biri de Size ile Pendle’ın sabit gelir token’larını (PT) birlikte kullanan 'loop' tekniği. Bu yöntemde kullanıcı önce Size’nde sabit faizli kredi alıyor, ardından Pendle platformunda bu fonları PT alımında kullanıyor ve ardından süreci birkaç kez tekrarlayarak getiriyi artırabiliyor. Bu, sabit ve öngörülebilir gelir isteyen gelişmiş alım-satım stratejileri için oldukça uygun bir yaklaşım.
Sonuç olarak, Size protokolü hem likidite havuzları hem otomatikleştirilmiş kredi teklifleri hem de sabit faizli işlem defteriyle DeFi piyasasının yüksek oynaklığına karşı ‘istikrar’ ve ‘öngörülebilirlik’ sunan yeni nesil bir kredi altyapısı olarak öne çıkıyor. Alea Research, bu yapının yalnızca merkeziyetsiz bir finans ürünü değil, kurumsal düzeyde bilanço yönetimi ve strateji için gerekli olan düşük riskli altyapının temellerini attığını belirtiyor.
Yorum 0