Tether(USDT), ilk kez Bitcoin Lightning Ağı’na başarıyla transfer edildi

Stabil kripto para birimi Tether(USDT), Ethereum(ETH) ağından Bitcoin(BTC) Lightning Ağı’na ilk kez başarıyla aktarıldı. 17 Temmuz 2025 tarihinde Bitcoin tabanlı akıllı sözleşme protokolü RGB v0.11.1’in ana ağda faaliyete geçmesinden yaklaşık bir ay sonra gerçekleşen bu işlem, Bitcoin’in çok varlıklı bir finansal platforma evrilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tarihi işlem, Ethereum zincirinde kilitlenen USDT’nin, RGB protokolü yoluyla Bitcoin üzerinde yeniden ihraç edilip Lightning kanalları aracılığıyla aktarılmasıyla gerçekleşti. CoinEasy’nin yayımladığı araştırmaya göre, bu olay teknik olarak deneysel olsa da Bitcoin üzerinde gizlilik temelli merkeziyetsiz stabil kripto kullanımına dair yeni bir kapı aralıyor.

RGB köprüsü, Bitcoin blokzincirini bir ‘son hesaplama tabanı’ olarak kullanıyor ve verileri zincir dışı, yani doğrudan cüzdanlarda doğrulayan kliyen-taraflı bir model benimsiyor. Bu sayede hem ‘gizlilik’ hem ‘ölçeklenebilirlik’ hem de ‘teknik esneklik’ açısından önemli avantajlar sunuyor. Sistemin işleyişi; Ethereum ağındaki ERC-20 USDT token’larının kilitlenmesi ile başlıyor, ardından aynı miktarda RGB standardındaki token’lar Bitcoin tarafında oluşturuluyor ve nihayet bu token’lar Lightning Ağı üzerinden transfer ediliyor. Kullanıcı tarafında doğrudan cüzdan içinde durum kontrolü yapılabilmesi, bu işlemi ekstra doğrulayıcı node’lara ihtiyaç olmaksızın gerçekleştirmeye imkân tanıyor ve sonuç olarak merkeziyetsiz finansın (DeFi) kullanılabilirliğini artırıyor.

Bu teknik altyapı, Utexo bünyesindeki Tricorn ekibi tarafından geliştirildi. RGB köprüsüyle yapılan ilk başarılı transfer, Bitcoin’in NFT, merkeziyetsiz kredi, otomatik piyasa yapıcı (AMM) gibi DeFi alanlarında aktif bir rol üstlenebileceği ihtimalini güçlendirdi. CoinEasy hazırladığı araştırma raporunda, özellikle RGB köprüsü üzerinden sağlanan ‘gizlilik’ ve ‘anlık transfer’ gibi Lightning Network’e özgü özelliklerin, sınır ötesi ödemeler ya da kurumsal para yönetimi alanlarında stabil kripto paralara yeni kullanım alanları kazandırabileceğini vurguladı.

Ancak bu sistem henüz erken aşamada. Teknolojik olarak çeşitli riskler içeriyor: Akıllı sözleşme açıkları, protokol eksiklikleri, kullanıcıların yedekleme hataları gibi olası sorunlar yanında, Ethereum üzerinde kilitlenen USDT’nin yasal statüsündeki belirsizlik ve kullanıcı ‘deneyimi’ kaynaklı zorluklar dikkat çekiyor. Ayrıca USDT likiditesinin Ethereum, RGB ve Taproot gibi ağlar arasında dağılması ‘peg riski’ yaratabilir ve pazar içi standart yarışını alevlendirebilir. CoinEasy bu nedenle, yalnızca küçük miktarlarla köprüleme yapılmasını, cüzdanların yedeklenmesini ve doğrulanmış yazılımların kullanılmasını öneriyor.

RGB protokolü şu anda Taproot Assets ile birlikte Bitcoin’in kullanım alanını genişleten iki temel yaklaşım olarak öne çıkıyor. RGB, bugün itibarıyla aktif kullanılan, gizlilik ağırlıklı bir akıllı varlık sarmalama çözümü sunarken; Taproot daha sade kullanım özellikleri ve gelecekte resmi Tether desteği alabilecek potansiyeliyle alternatif bir gelişim çizgisi izliyor.

CoinEasy, araştırmasında bu yeni gelişmeyi şu sözlerle özetledi: “RGB köprüsü ile yapılan USDT transferi, Bitcoin’in yalnızca bir değer saklama aracı olmaktan çıkıp merkeziyetsiz finansın temel altyapısı haline dönüştüğü sürecin mihenk taşıdır. Her ne kadar teknik karmaşıklıklar barındırsa da; gizlilik, ölçeklenebilirlik ve kullanıcı inisiyatifi açısından yeni bir vizyon ortaya koyuyor.”