BlackRock’un Ethereum(ETH) hamlesi, kripto hazine modellerinde çöküşü tetikleyebilir

BlackRock’un Ethereum(ETH) staking tabanlı fonunu resmen başlatmaya hazırlanması, kurumsal dijital varlık saklama stratejileri – yani ‘kripto hazine modeli’ (Crypto Treasury Model) – açısından sürdürülebilirlik endişelerini artırıyor.

On-chain analiz firması 10x Research’e göre, halka açık şirketler içinde en fazla Ethereum’u elinde tutan BitMine Immersion Technologies, mevcut ETH birim fiyatı üzerinden hesaplama yapıldığında birim başına yaklaşık 1.000 dolarlık zarar yaşıyor. Şirketin toplam *gerçekleşmemiş zararının* yaklaşık 3,7 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.

Bu zarar, şirketin *net varlık değerinde (NAV)* ciddi bir düşüşe yol açarken, *yeni bireysel yatırımcıların* girişini de zorlaştırıyor. Raporda, mevcut hissedarların da hisselerini önemli zararlar yaşamadan elden çıkaramadıkları, adeta bir ‘kilitli pozisyon’ içinde bulundukları ifade edildi. 10x Research kurucusu Markus Thielen, “Hissedarlarda oluşan güven erozyonu nedeniyle getiri primi sıfıra yaklaşırken, yatırımcılar aslında ‘Hotel California’ benzeri bir çıkmazın içine girdi” yorumunda bulundu.

Thielen ayrıca, ETF’lerin aksine dijital varlık hazinesi şirketlerinin ‘karmaşık, şeffaf olmayan ve kimi zaman hedge fonlara benzeyen ücret yapıları’ nedeniyle uzun vadede yatırım getirisini aşındırabileceği uyarısında bulundu.

BlackRock’un hayata geçireceği staking destekli Ethereum fonu, kurumsal yatırımcılar için *şeffaf bir yapı* ve *istikrarlı getiri* sunan alternatif bir çözüm olabilir. Bu durum, DAT modelini baz alan şirketlerin cazibesini daha da azaltabilir. Süreç, kripto şirketlerinin halka arz yapısı ve piyasadaki varlık dolaşım modeli üzerinde de etkili olabilir.

BlackRock’un Ethereum’a doğrudan ve somut şekilde girişi, kurumsal dijital varlık yönetiminde ETF tabanlı modellere geçişi hızlandırabilir. DAT modeli ise yüksek oynaklık, masraflı ücret yapıları ve değer kaybı riskleri nedeniyle yapısal zafiyetler yaşadığını açıkça ortaya koyuyor.

Bu gelişmeler ışığında, şirketlerin kripto para yatırımlarını kurumsal düzeyde sürdürmeyi planlamadan önce, *fon yapısı*, *ücret düzeni* ve *tasfiye likiditesi* gibi riskleri dikkatli biçimde değerlendirmesi gerekiyor. Aynı zamanda “ETF gibi düzenlenmiş ve şeffaf finansal ürünlere doğru bir nakit akışı” yaşandığı da göz önünde bulundurulmalı.

Kripto dünyasında bir dönem oldukça popüler olan dijital varlık hazinesi (DAT), büyük çaplı kripto alımlarıyla şirket değerini artırma stratejisini temsil ediyor. MicroStrategy’nin uzun süredir uyguladığı *BTC odaklı yatırım yöntemi*, bu modelin bilinen en somut örneği. Ancak gelinen noktada *kurumsal fon yapıları* karşısında bu model, zayıf yönleriyle daha çok gündeme gelmeye başladı.

“Hotel California” metaforu ise yatırımcıların piyasaya kolayca girip zor çıkabildikleri, getirisiz ve sıkıntılı pozisyonları simgelemek için kullanılıyor.