JP Morgan’ın Bitcoin(BTC) temelli en büyük halka açık şirket olan MicroStrategy(MSTR) hisselerine yönelik ‘bilerek’ açığa satış pozisyonu aldığına ilişkin iddialar, kripto topluluğunda sert tepkilere yol açtı. Wall Street’in geleneksel finans dünyasının dijital varlık sektörüne yönelik ‘kasıtlı bir saldırı’ düzenlediği düşüncesi güç kazandıkça, MicroStrategy hisseleri için aşırı uç senaryolar gündeme gelmeye başladı.
Tepkilerin odağındaki gelişme, JP Morgan’ın kısa süre önce yayımladığı dikkat çekici bir raporla başladı. Raporda, MicroStrategy’nin Morgan Stanley Capital International(MSCI) gibi önemli endekslerden çıkarılabileceği ve bu durumun milyarlarca dolarlık algoritmik satış dalgasını tetikleyebileceği belirtildi.
Ancak kripto yatırımcıları bu uyarıları ‘manipülasyon içerikli’ olarak yorumladı. Kripto fenomeni Adrian, rapordaki verilerin daha önce 10 Ekim’de MSCI'nin gündeminden çıkmış belgelerde yer aldığını söyleyerek, amacın bilgi vermek değil, ‘bilinçli bir saldırı’ olduğunu savundu. Yayıncı Max Keiser ise “MicroStrategy hissesi %50 yükselirse, JP Morgan batabilir” diyerek bankanın büyük miktarda açığa satış pozisyonu tuttuğunu öne sürdü.
ABD Massachusetts eyaleti senatör adayı ve kripto dostu hukukçu John Deaton(John E. Deaton) da konuya dahil oldu. JP Morgan’ın geçmiş hukuki problemlerini hatırlatan Deaton, “Eğer MicroStrategy ve Michael Saylor’a karşı böyle bir pozisyon aldıysalar, GameStop dönemindeki gibi bir öfke alımı görmek isterim” dedi.
Tepkiler hızla büyüyerek, JP Morgan’a yönelik boykot çağrılarına dönüştü. Yazar Adam Livingston, kullanıcıları banka hesaplarını başka yerlere taşımaya davet ederken, girişimci Grant Cardone ise “Ben JP Morgan’daki tüm hesaplarımı çoktan taşıdım” açıklaması yaptı.
Bununla birlikte, bazı yatırımcılar durumu daha ‘rasyonel’ bir perspektifle yorumladı. Onlara göre JP Morgan raporu sadece MSCI endeksinden çıkarılma ihtimaline dair mantıklı bir risk uyarısıydı ve ‘komplo teorilerine’ kapılmamak gerektiği savunuldu.
Tartışmalar MicroStrategy’nin, dolayısıyla da Michael Saylor liderliğindeki BTC odaklı kurumsal stratejinin ne denli odakta olduğunu bir kez daha gösterdi. Şirket, bugüne kadar toplamda 649 binin üzerinde Bitcoin satın alarak dijital varlık sektöründe önemli bir oyuncu haline geldi.
21’inde yaptığı açıklamada Saylor, “Biz pasif bir fon değil, yenilikçi ve aktif bir iş modeline sahip bir şirketiz” diyerek MSCI’nin dışlama ihtimalinin abartıldığını vurguladı. CoinDesk’e verdiği röportajda ise söz konusu raporu ‘paniğe sevk eden’ nitelikte değerlendirdi ve piyasada bu olasılığın zaten fiyatlandığı görüşünü paylaştı.
Kripto destekçilerine göre JP Morgan’ın politikaları tutarsız. Çünkü banka bir yandan Bitcoin ve Ethereum(ETH) için teminatlı kredi hizmeti sunmayı planlarken, diğer yandan lider BTC sahibi bir şirket üzerinde baskı uygulamakla eleştiriliyor.
Analist Simon Dixon, bu davranış biçimini şu yorumla değerlendirdi: “JP Morgan ve geleneksel finans dünyası, kontrolü ellerinde tutmak adına ortaçağdan kalma ‘feodal stratejileri’ yeniden devreye sokuyor.” Ona göre bu yaklaşım, dijital varlık sektörüne yönelik bilinçli bir tahakküm hamlesi niteliği taşıyor.
Bu gelişmeler, sadece bir hisse senedi polemiği değil, aynı zamanda kripto paralar etrafında şekillenen yeni nesil finans modellerinin geleneksel sistemle çatışmasına işaret eden 'finansal çağ savaşının' bir örneği olarak görülüyor.
Yorum 0