SWIFT'in üst düzey yöneticisi Tom Zschach, tokenizasyon konusundaki alışılmış anlayışa meydan okuyan açıklamalarıyla dikkat çekti. SWIFT’in Baş İnovasyon Sorumlusu olarak görev yapan Zschach, tokenizasyonu yalnızca bir ‘fonksiyonel yükseltme’ olarak görmek yerine, bunu “finansal işlemlerin basit borç-alacak yapısından çıkarak ‘gerçeğin senkronizasyonu’na dönüşmesi” olarak tanımladı. 24’ünde (yerel saatle), Zschach’in açıklamalarının BlackRock yöneticilerinin kaleme aldığı yakın tarihli bir tokenizasyon odaklı yazıya dayandığı belirtilse de, bu ifadelerin aynı zamanda Ripple(XRP) projesine yönelik örtülü bir eleştiri taşıdığı da yorumlandı.
Tom Zschach, XRP topluluğu içinde uzun süredir eleştirel tutumuyla biliniyor. Daha önce XRP’yi ‘faks makinesi’ne benzeterek çağ dışı bulduğunu ifade etmiş ve finans kurumlarının XRP kullanımını benimseme ihtimaline mesafeli yaklaşmıştı. Şu anki konuşmasında XRP’yi doğrudan hedef göstermese de, geçmiş söylemleri göz önüne alındığında bu çıkışının 'dolaylı bir gönderme' olduğu yönündeki *yorum* dikkat çekiyor.
Ripple ve XRP Ledger(XRPL), son aylarda tokenizasyona dair çalışmalarını ciddi biçimde hızlandırdı. Ekim ayında başlatılan Çok Amaçlı Token (MPT) yükseltmesiyle birlikte, karmaşık finansal varlıkların blokzincir üzerinde temsil edilmesine olanak sağlandı. Haziran ayında ise XRP Ledger, ‘reel varlık(RWA) tabanlı üst düzey blokzincir’ olarak konumlanmaya başladı. Ayrıca Ripple, Securitize ile iş birliği yaparak, BlackRock’ın BUIDL fonu ve VanEck’in VBILL ürünüyle uyumlu akıllı kontratları piyasaya sundu. Bu kontratlar, XRP ekosisteminin sabitkoini RLUSD ile değiştirilebilir şekilde tasarlandı.
XRP Ledger blokzinciri böylesi atılımlarla kurumsal benimsenmeyi hedeflerken, SWIFT tarafı ise halen daha temkinli bir duruş sergiliyor. BlackRock CEO’su Larry Fink ve COO’su Rob Goldstein da konuyla ilgili açıklamalarında tokenizasyonun yalnızca işlem hızıyla ilgili olmadığını, asıl meselenin varlıkların ‘programlanabilirliği’ ve ‘doğrulanabilirliği’ olduğunu ifade ederek bu teknolojinin finans sistemini temelden dönüştürdüğünü belirtti.
Sonuç olarak, geleneksel finans ve kripto dünyası arasındaki derin ‘felsefi ayrım’ tokenizasyon özelinde bir kez daha gün yüzüne çıktı. Ripple, gerçek kullanım alanları ve kurumsal iş birlikleriyle piyasadaki etkisini artırırken; SWIFT gibi muhafazakâr kurumlar, hala bu yenilikleri tamamen güvenilir bir sistemin parçası olarak görmeye yanaşmıyor.
Yorum: SWIFT yöneticisinin ifadeleri, XRP merkezli tokenizasyon vizyonuna karşı geleneksel finans dünyasında süregelen çekinceleri yansıtıyor. Teknolojik ilerlemelere rağmen, kripto-paraların tam anlamıyla mevcut sistemin parçası haline gelmesi için ‘politik güven’ unsuru hâlâ kritik rol oynuyor.
Yorum: Tokenizasyonun kurumsal benimsenmesi, yalnızca teknolojik yeterlilik değil; BlackRock ve VanEck gibi dev yatırım firmalarının stratejik hamlelerini de dikkate alan kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor. Ripple’ın agresif büyüme stratejisi sürse de, SWIFT gibi stratejik ağırlık taşıyan muhafazakar paydaşların pozisyonu ciddi izleme gerektiriyor.
Bilgi:
- ‘Tokenizasyon’, fiziksel veya geleneksel finansal varlıkların blokzincir üzerinde dijital tokenlara dönüştürülmesi anlamına gelir.
- ‘MPT (Çok Amaçlı Token)’, XRP Ledger üzerinde çalışan akıllı varlık temsil standardıdır.
- ‘RWA (Gerçek Dünya Varlığı)’, gayrimenkul, devlet tahvili, hisse senedi gibi elle tutulabilir varlıkların dijital versiyonlarını ifade eder.
Yorum 0