ABD Bitcoin’i stratejik rezervlerine eklerken, AB sessizliğini koruyor

ABD’nin Bitcoin(BTC)’i stratejik rezerv varlığı olarak dahil etme planını açıklamasının ardından, Avrupa Birliği(AB) yetkilileri henüz resmi bir yanıt vermiş değil. Avrupa Merkez Bankası(ECB), ekim ayında dijital euroyu(CBDC) piyasaya sürmeye hazırlanırken, Bitcoin’in ulusal rezerv varlığı olarak kabul edilme ihtimali iyice azalıyor.

Trump, 7 Mart’ta yayımladığı yürütme emriyle hükümetin doğrudan Bitcoin satın almasının yerine, suç faaliyetlerinden el konulan kripto varlıkları stratejik rezervler için kullanma planını öne sürdü. Ancak Avrupa’daki politika yapıcılar bu konuda sessizliğini korurken, Bitcoin’in ulusal rezervlere eklenme ihtimaline dair belirsizlik daha da artıyor.

Blokzincir düzenlemeleri üzerine çalışan Fideum’un kurucu ortaklarından Anastasiya Plotnikova, "Ulusal rezerv varlıklarına yeni bir öğe eklemek oldukça karmaşık bir süreçtir." diyerek, "AB'de bunu destekleyecek net bir politik ya da merkez bankası desteği bulunmuyor." yorumunu yaptı. Ayrıca, "ECB uzun süredir Bitcoin’i rezerv varlığı olarak kabul etmeye karşı çıkıyor ve bu durum AB üye ülkelerinin de böyle bir hamleyi zorlaştırıyor." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Avrupa dijital euroyu hayata geçirmeye hazırlanıyor. ECB, 2025 yılının ekim ayında dijital euroyu resmi olarak piyasaya sürecek ve yeni dijital para birimi, mevcut itibari para birimi olan euro ile birlikte kullanılabilecek. ECB Başkanı Christine Lagarde, dijital euronun "mevcut nakit parayla bir arada var olacağını ve gizliliği koruyacak şekilde tasarlandığını" belirterek, merkez bankası dijital para birimi(CBDC) ile ilgili endişeleri gidermeye yönelik bir tutum sergiliyor.

ABD ve AB, kripto paralar ve dijital varlıklar konusunda farklı yaklaşımlar benimsemeye devam ediyor. AB, merkezileştirilmiş bir dijital para birimini benimsemeye odaklanırken, Trump yönetimi CBDC’ye kesin olarak karşı çıkıp Bitcoin’i stratejik bir varlık olarak kullanmayı hedefliyor. Bu farklı bakış açıları, düzenleme politikaları ve finans piyasaları üzerinde önemli etkiler yaratabilir.

CBDC’nin finansal kapsayıcılığı artırabileceğine dair olumlu görüşler olsa da, gözetim mekanizmaları ve devlet müdahalesi konusunda endişeler de dile getiriliyor. Brezilya Merkez Bankası’nın geçtiğimiz yıl CBDC pilot programının kaynak kodunu yayımlamasından yalnızca dört gün sonra, kullanıcı hesaplarını dondurma veya fonlara erişimi kısıtlama özelliğine sahip olduğu ortaya çıkmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı.

ABD ve Avrupa’nın kripto paralara yönelik farklı politikalarının küresel finans piyasalarına nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor.