Kurumsal yatırımcılar, blockchain’e yöneliyor: Finans dünyasında yeni dönem

Kurumsal yatırımcılar, blockchain teknolojisi ve dijital varlıklara olan ilgilerini hızla artırıyor. Büyük bankaların işlem birimleri çoğu kripto parayı ‘değersiz varlık’ olarak değerlendirirken, küresel finans kuruluşları blockchain’in işlevselliği ve potansiyeline giderek daha fazla odaklanıyor.

Uluslararası Ödemeler Bankası(BIS) ve büyük merkez bankaları, sınır ötesi ödeme sistemlerini iyileştirmek amacıyla çok uluslu dijital para birimi projesi ‘mBridge’i geliştiriyor. Bununla birlikte, New York Merkez Bankası, ‘Düzenleyici Borç Ağı(RLN)’ projesiyle merkez bankaları ve ticari bankalar arasında dijital paranın birlikte çalışabilirliğini araştırıyor. Swift, blockchain’ler arası varlık transfer deneyleri yaparak finans piyasalarının verimliliğini test ederken, UBS akıllı sözleşmeleri kullanarak gerçek zamanlı ödeme testleri gerçekleştiriyor.

Visa, Goldman Sachs ve BNY Mellon gibi dev şirketlerin de yer aldığı ‘Canton Ağı’ projesi, gizlilik odaklı açık blockchain ağı oluşturmayı hedefliyor. Avrupa Birliği, dağıtık defter teknolojisini(DLT) geleneksel finansla entegre etmek için ‘DLT Pilot Rejimi’ni başlattı. İngiltere hükümeti ise devlet tahvillerinin dijitalleştirilmesi için blockchain tabanlı ‘Dijital Gilt’ projesini desteklerken, State Street tahvil ve para piyasası fonlarının tokenizasyonunu test ediyor.

Bu projeler, şirketlerin, hükümetlerin ve finans kuruluşlarının blockchain’i kullanarak ödeme sistemlerini dönüştürmeye ve maliyetleri düşürmeye yöneldiğini gösteriyor. Kurumsal yatırımcılar, Bitcoin(BTC) ve meme coin’lerin fiyat oynaklığı yerine, blockchain’in finansal sistemleri nasıl iyileştirebileceğine odaklanıyor.

Blockchain’in her zaman ‘kullanılabilirlik’ temelli bir değer sunduğu vurgulanıyor. Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin’i oluşturmasının temel amacı, sadece spekülatif bir varlık yaratmaktan ziyade, mikro ödemeler de dahil olmak üzere daha verimli bir işlem altyapısı sunmaktı. Dağıtık defter teknolojisi, küresel çapta herkesin güvenli ve düşük maliyetli ödeme yapmasını sağlarken, akıllı sözleşmelerle daha gelişmiş finansal hizmetlerin önünü açıyor.

Uzun vadede, finans kuruluşlarının kapalı blockchain ağlarını terk ederek küresel standartlara uyum sağlayan sistemlere geçme olasılığı yüksek görünüyor. Günümüzde birçok finans kurumu kendi yönetiminde blockchain çözümleri geliştirirken, internetin TCP/IP protokolüyle birleşip tek bir ağ haline gelmesine benzer şekilde, blockchain’in de geniş çapta benimsenen bir açık ağa dönüşeceği öngörülüyor.

Bu dönüşümün gerçekleşmesi halinde, sınır ötesi ödemeler, Web3 tabanlı sosyal medya platformları ve tokenlaştırılmış ulusal para birimleri gibi çeşitli finansal uygulamaların tek bir blockchain üzerinde organik bir şekilde birleşme ihtimali kuvvetleniyor. Bu durum, blockchain devriminin sadece spekülatif varlık alım satımından ibaret olmadığını, asıl amacının küresel finans sistemini yeniden şekillendirmek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.