Japonya ve ABD, Web3 liderliği için güçlerini birleştiriyor

Japonya ve ABD’den Web3 alanında uzman isimler, Tokyo’da düzenlenen ‘HashPort · WebX Round Table’ etkinliğinde bir araya geldi. Katılımcılar, blokzincir teknolojisinin finans sektörüne etkileriyle birlikte, çeşitli ülkelerin politika yaklaşımlarını da masaya yatırdı. Özellikle Web3 politikalarının şekillenmesinde önemli rol oynayan isimlerin katılması, düzenleme ile teknoloji arasındaki dengenin ve uluslararası iş birliğinin geleceğine dair derinlemesine bir tartışma zemini oluşturdu.

Etkinliğe, Japonya Liberal Demokrat Partisi’nin Web3 Projesi lideri milletvekili Kawasaki Hideto ve Meta’nın eski Libra ile Diem projelerinde görev almış, şu an Aptos Labs CEO’su olan Avery Ching konuşmacı olarak katıldı. Tartışmayı yöneten isim ise KDDI’ın düzenleme uzmanı Kuroda Chiharu oldu.

Kawasaki, Japonya’nın Web3 teknolojisini ulusal strateji kapsamında geliştirme nedenlerine değinirken, “Gelecek vadeden yeteneklerin yurtdışına kayması iç acıtıcıydı” yorumunu yaptı. Bu doğrultuda 2022 ve 2023’te Web3 ile ilgili vergi reformlarını hayata geçirdiklerini ve şu anda NFT vergilendirmesi üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Avery Ching ise blokzincir teknolojisinin küresel adaptasyonuna dair çarpıcı bir tespitte bulundu: “İnternet kullanıcılarının sayısı 5 milyarı geçti ama blokzincir kullanıcıları bu sayının %10’una bile ulaşmadı.” Ching, Web3’ün yaygınlaşması için ‘teknoloji basitleştirme’ ve ‘erişim kolaylığı’ konularının kritik olduğunu vurgulayarak, daha önce yer aldığı stabil kripto para projelerinden edindiği deneyimlerin bu dönüşümü hızlandırdığına dikkat çekti.

Tartışmanın en dikkat çekici noktalarından biri Başkan Trump’ın liderliğindeki yeni ABD hükümetinin Web3 politikaları üzerine yapılan değerlendirmelerdi. Ching, “Trump yönetimi, stabil kripto ödemeleri, token ihracı, kripto varlıklar ve yapay zeka teknolojileri konusunda pozitif tutum sergiliyor. Bu da ABD’nin teknoloji liderliğini güçlendirdiğini gösteriyor” dedi.

Buna karşılık Kawasaki ise “Başkan Trump, ABD’yi kripto varlık piyasasının merkezi haline getireceğini duyurdu. Bu açıklama, küresel standartları belirlemede ABD’nin başı çekme olasılığını güçlendirdi” yorumunda bulundu. Japonya’nın bu duruma karşılık, ABD ile iş birliği içinde birleşik bir regülasyon sistemi oluşturarak global standartları ‘Japonya standartlarına’ dönüştürme idealini taşıdığını dile getirdi.

İki konuşmacı da Web3’ün kitleselleşmesi için en büyük gereksinimlerden birinin teknik bariyerlerin kaldırılması olduğunun altını çizdi. Ching, “Mobil cihazların yaygınlaşmasının ilk dönemlerinde olduğu gibi, zamanla blokzincir herkesin kolayca kullanabileceği bir teknolojiye dönüşecek” derken, bunun için kamu ve özel sektörün ortak çalışmasının gerekli olduğunu ifade etti. Kawasaki de benzer bir yaklaşımla “Kullanıcıya teknik altyapıdan önce deneyim değeri sunulmalı” diyerek, blokzincir teknolojisinin gündelik yaşamdaki örnekleriyle anlatılması gerektiğini belirtti.

Her iki isim, 2025’te düzenlenecek Osaka Expo etkinliğini, Web3 teknolojisinin yaygınlaşması için önemli bir sıçrama noktası olarak değerlendirmek konusunda hemfikir kaldı. Japonya öncülüğünde yapılacak olan bu büyük çaplı uluslararası etkinlikte Web3 teknolojisinin uygulanması, hem yerel hem de küresel çapta büyük yankı uyandırabileceği yönünde beklentileri artırdı. Ching ayrıca Aptos’un teknolojisinin açık kaynaklı olarak geliştirildiğini ve belirli bir ülkeye bağlı kalmadan küresel kullanıcılara hitap edebildiğini de vurguladı.

Bu yuvarlak masa toplantısı, blokzincir teknolojisinin finans sektörünü nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne seren bir örnek oldu. Japonya’nın düzenleme konusundaki çevikliği ile ABD’nin teknoloji geliştirme gücü birleştiğinde, Web3 sektöründe küresel liderlik için güçlü bir sinerji oluşabileceği ifade edildi. Özellikle Trump yönetiminin teknoloji yanlısı tutumu ile Japon hükümetinin politika üretim kabiliyetinin birleşmesi, dikkate değer bir iş birliği potansiyeli sundu.

Kawasaki, “Regülasyon engellerini aşmak için politika yapıcılar ve teknoloji geliştiriciler birlikte çalışmak zorunda” derken, Ching ise “Basit ve herkesin erişebileceği teknolojiler, insanların hayatını değiştirecek” yorumuyla Web3’ün parlak geleceğine olan inancını dile getirdi. Japonya ve ABD’nin iş birliğiyle bu teknolojiyi toplumsal düzeyde hayata geçirmesi, hem sanayi rekabetçiliği hem de finansal inovasyon açısından önemli ilerlemeler yaratabilir.