Trump yönetiminin izlediği *genel gümrük tarifesi politikası*, kripto para piyasasında uzun vadeli etkiler doğurabilir. 24’ünde BloFin Research tarafından yayımlanan bir rapora göre, bu yaklaşım küresel finans akışlarında ve kripto yatırım ortamında *önemli yapısal değişimlere* yol açacak. Raporda, özellikle Bitcoin(BTC) ve stabil kripto paraların küresel belirsizlik ortamında *görece avantaj* elde edeceği, buna karşılık altcoin’lerin uzun vadede zayıf seyrini sürdürebileceği ifade ediliyor.
BloFin, bu politikaların *ABD Doları’na endeksli* varlıkların cazibesini azaltabileceğini savunuyor. Örneğin ABD ile ticaret yapan küresel ekonomik ağların operasyonel maliyetlerinin önemli ölçüde artması, yatırımcıları daha temkinli ve korunmacı davranmaya itiyor. Bu eğilim, finansal portföylerde yeniden yapılanmayı beraberinde getirirken; birçok yatırımcı Bitcoin, altın, devlet tahvilleri, para piyasası fonları (MMF) ve stabil kripto paralara yöneliyor. BloFin’in sunduğu verilere göre, bu varlıklar ‘dışsal şoklara’ karşı daha dirençli olarak görülüyor.
Artan hammadde maliyetlerine ve daralan küresel talebe bağlı olarak ithal enflasyonun yükselmesi, ülkelerin ekonomik canlılığını olumsuz etkiliyor. Bunun sonucu olarak da hisse senedi piyasaları baskı altında kalıyor. Özellikle ABD’de dolar odaklı finansal varlıkların değerini etkileyen bu gelişmeler, yatırımcıları *dolarla bağlantısız varlıklar* arayışına yöneltiyor. Bu noktada Bitcoin, hem *alternatif ödeme altyapısı* hem de *dijital güvenli liman* olarak ilgi görüyor.
ABD merkezli korumacı politika eğilimine karşı, Avrupa Birliği ve Asya’daki birçok ülke kendi sanayilerini koruma ve ihracat rekabetini sürdürme amacıyla yeni ticaret blokları kurmaya ve teşvik önlemleri almaya başlıyor. Ancak bu politikaların bölgesel ekonomi içerisindeki yatırım cazibesini azalttığına dikkat çekiliyor. Bu ortamda stabil kripto paralar gibi ‘offshore’ varlıklara olan talep artıyor. BloFin, bu durumu *dış finans kaynaklarına artan ihtiyaç* ile ilişkilendiriyor.
Diğer yandan altcoin’lerin görünümü ise pek parlak değil. Yüksek faiz oranları, dolara bağımlılık ve düzenleyici belirsizlikler gibi üçlü basınca maruz kalan bu varlıkların, *dolar dominasyonunun azalmaya başlamasından önce* toparlanma olasılığının düşük olduğu ifade ediliyor. Bu zayıf seyrin geçici değil, aksine *orta-uzun vadeli bir trend* olabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, yatırımcıların *yeni likidite kaynaklarını* daha çok güvenli varlıklara yönlendirdiği, altcoin piyasasına ise hâlâ sınırlı ilgi gösterdiği aktarılıyor.
BloFin, bu gelişmeleri *yeni bir küresel ticaret düzeninin* doğuşuna benzetiyor. Geçmişte ticarette aracı olan ticari bankalar gibi bugün offshore varlıklar ve altyapılar, *küresel sermaye hareketlerinin* temel eksenine yerleşiyor. Bu da birlikte köprü görevi görecek broker ve platformlara yönelik talebi artırıyor. Aynı zamanda *gerçek dünya varlıklarına dayalı kripto paralar* (RWA) için gelişim zeminini hazırlayan bir sektör koşulu meydana getiriyor.
Sonuç olarak, bir *vergi politikası kararı* gibi görece sınırlı bir konunun, küresel likidite akışlarını yeniden şekillendirme potansiyeli bulunuyor. Bu dönüşüm sürecinde, Bitcoin, altına endeksli token’lar ve stabilcoin’lerin ön plana çıkması beklenirken; altcoin piyasasında ise *yapısal durgunluk* döneminin uzun sürebileceği öngörülüyor. BloFin, bu değişen dinamikleri dikkate alarak yatırımcılara portföylerini dikkatle yeniden değerlendirmeleri ve risk yönetimini ihmal etmemeleri yönünde tavsiyede bulunuyor.
Yorum 0