Donald Trump'ın kripto para yatırımları ve politikaları, olası ‘çıkar çatışması’ ve ‘içeriden bilgi ile ticaret’ iddialarını gündeme getirdi. Trump, başkan olmadan önce bile ‘meme coin’ projelerini ve merkeziyetsiz finans(DeFi) girişimlerini destekleyerek piyasalarda doğrudan bir etki yarattı. Özellikle ona bağlı olan resmi ‘meme coin’, kısa sürede piyasa değeri açısından dünya çapında ilk 15’e girerek büyük bir yükseliş yaşadı. Aynı zamanda, Trump ile bağlantılı olduğu belirtilen ‘World Liberty Financial(WLFI)’ isimli finans kuruluşunun, belirli blokzincir projelerine yaptığı büyük yatırımlar da dikkat çekti.
Trump’ın başkanlık döneminde imzaladığı bazı yürütme emirleri, kripto para piyasasını doğrudan etkileyebilecek unsurlar içeriyor. Örneğin, ‘dijital varlık stratejisini’ yönetecek özel bir kripto para çalışma grubu kurulması talimatı verdi. Bunun yanında, karanlık web üzerindeki ünlü pazar yeri Silk Road’un eski yöneticisi Ross Ulbricht’i affetmesi de tartışmalara neden oldu. Pek çok uzman, bu tür kararların kripto para ekosistemiyle doğrudan ilişkili olduğunu belirterek etik tartışmaları gündeme getiriyor.
ABD merkezli RIGA Hukuk Bürosu avukatlarından Charlene Ho, “Trump, ABD’nin kripto para politikalarını yönlendirebilecek bir konumdayken, aynı zamanda bu piyasadan bireysel olarak fayda sağlıyorsa bu açık bir ‘çıkar çatışması’ doğurur,” diyerek hukuki problemlerin kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Hong Kong Web3 Derneği’nden avukat Joshua Chu ise, “Asya’da siyasi liderlerin doğrudan bir kripto parayı tanıtması ya da piyasaya sürmesi alışılmış bir durum değil,” ifadeleriyle, Hong Kong ve diğer Asya ülkelerinde sıkı yolsuzlukla mücadele yasaları sayesinde Trump gibi örneklere pek rastlanmayacağını belirtti.
Avrupa’dan bir yorum da ‘Dijital & Analog Partners’ hukuk şirketinden Yuri Brisov’dan geldi. Brisov, “Avrupa Birliği, siyasi bağışların kaynağını sıkı şekilde denetler. Bu nedenle, kripto paralar üzerinden fon sağlamak oldukça zor,” diyerek, buna rağmen ‘meme coin’ projelerinin birçok düzenlemeyi atlatabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Trump’a yakınlığıyla bilinen WLFI’nin, ABD hükümetinin blokzincir teknolojisine yönelik yeni stratejilerini açıkladığı dönemde belirli bir tokende büyük alımlar yapması da şüphe uyandırdı. Uzmanlar, yatırım kararlarının arka planının detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ve ‘içeriden bilgiyle ticaret’ ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca, Trump’ın Silk Road’un kurucusu Ross Ulbricht’e af getirmesi konusunda da hukuki tartışmalar devam ediyor. Joshua Chu, “Af, yalnızca ceza sorumluluğunu kaldırır. Ancak bu, hükümetin daha önce el koyduğu mal varlıklarıyla ilgili durumları değiştirmez,” diyerek, Silk Road ile ilgili yeni mal varlıklarının tespit edilmesi halinde devletin hukuki işlem başlatabileceğine dikkat çekti.
Diğer yandan, Trump’ın yapay zeka(AI) düzenlemeleri konusunda da etkili olmaya çalıştığı belirtiliyor. ‘İdeolojik önyargılardan arındırılmış yapay zeka’ vurgusuyla ilerleyen bir yönetim anlayışı, uzmanlara göre teknoloji gelişimi ve ifade özgürlüğü açısından yeni sorunları beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak, Trump’ın kripto para ve teknoloji politikaları, sektörde köklü değişimlere yol açabilir. Ancak, şeffaflığın ve tarafsızlığın korunmadığı bir süreç, ciddi eleştiriler ve olası yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
Yorum 0