ABD'nin yaptırımlarına rağmen Yemen’deki siviller, merkeziyetsiz finans(DeFi) hizmetlerini kullanarak kendi finansal ağlarını kurmaya devam ediyor. Son dönemde ABD hükümetinin Husi(Houthi) silahlı grubunu terör örgütü ilan etmesi ve bu grupla bağlantılı finans kuruluşlarına yönelik yaptırımları artırması, merkezi finansal altyapıya erişimi daha da zorlaştırdı.
17 Nisan’da, blok zinciri analiz şirketi TRM Labs’in yayımladığı rapora göre, Yemen'deki kripto para kullanımında dikkat çeken yeni bir eğilim gözlemleniyor. Raporda, savaşın yıkıcı etkileri, düşük finansal okuryazarlık ve zayıf internet altyapısı gibi ciddi engellere rağmen, kripto paraların ‘hayatta kalma aracı’ haline geldiği tespiti yer alıyor.
TRM Labs, Yemen’de bazı kullanıcıların bankacılık sisteminin devre dışı kalması veya erişilemez olması durumunda, kripto paralar yoluyla belirli düzeyde bir finansal dayanıklılık oluşturduğunu aktarıyor. Merkezi finans sisteminin çöktüğü bir ortamda varlıklarını korumak ve transfer etmek isteyen insanlar, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) gibi önde gelen dijital varlıklardan faydalanıyor.
Yemen’de 2014 Eylül’ünden bu yana hükümet güçleri ile Husi isyancı grubu arasında süren iç savaş uzadıkça, ABD de bu grupların finansmanını kesmek amacıyla yaptırımlarını yoğunlaştırdı. Son olarak 17 Nisan’da Yemen Uluslararası Bankası, yaptırım listesine eklendi. Bu gelişmeden sonra geleneksel bankacılık sistemi işlevini yitirirken, DeFi platformları halkın alternatif finansal araç olarak dikkatini çekmeye başladı.
TRM Labs’in verilerine göre, Yemen’deki kripto ile ilgili internet trafiğinin %63’ünden fazlası DeFi platformlarına yönelmiş durumda. Binance ve Coinbase gibi merkezi borsalar ise toplam kullanımın sadece %18’ini oluşturuyor. Bu veri, kullanıcıların merkezi sistemler yerine merkeziyetsiz teknolojilere yöneldiğini açıkça ortaya koyuyor.
Kripto paraların bir yatırım aracı olmanın ötesine geçerek doğrudan finansal hizmetlere erişim sağlama aracı olarak benimsenmesi, küresel yaptırımlar ile dijital ekonomi erişimi arasında ‘denge’ kurulması gerektiğini ortaya koyuyor. Dijital varlıklar, artık yalnızca kazanç sağlama amacıyla değil, kriz içindeki bölgelerde ‘yaşamı sürdürebilme’ aracı haline geliyor.
Yorum 0