Haberler 
Coin Bilgisi 
Hakkımızda 
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile Richard Heart arasındaki hukuk mücadelesi sona erdi. 28 Şubat’ta (yerel saatle) New York Doğu Bölgesi Mahkemesi’nden Hakim Carol Bagley Amon, SEC’nin Heart’a karşı açtığı davayı tamamen *reddetti*. Bu kararın ardından SEC, 21 Nisan’a kadar dava dosyasını güncelleme hakkına sahipti ancak kurum yaptığı açıklamada “bu dava için güncellenmiş bir şikayet sunmayacağız” dedi. Böylece, Heart’ın projeleri HEX, PulseChain ve PulseX; izinsiz menkul kıymet satışı suçlamaları ve yatırımcı fonlarını kötüye kullanma iddialarından tamamen aklanmış oldu.
SEC, 2023 Temmuz’unda Richard Heart’ın izinsiz menkul kıymet satışları yoluyla 1 milyar doların üzerinde fon topladığını ve bu fonlardan milyonlarca dolarını kişisel amaçlarla kullandığını iddia ederek dava açmıştı. Kurum ayrıca, açık kaynak projeler olan HEX, PulseChain ve PulseX’i Heart’ın birebir uzantısı olduğunu öne sürerek doğrudan davaya dahil etmişti. Bu değerlemeler, kripto topluluğunda büyük yankı uyandırmıştı.
Ancak mahkeme, bu iddiaların hiçbirine geçerlilik tanımadı. Hakim Amon, söz konusu projelerin yalnızca ABD pazarını hedeflemediğini ve tüm dünyadan erişilebilir olduğunu belirtti. Kararda ayrıca, bu kripto paraların hiçbirinin ABD merkezli borsalarda işlem görmediği ve SEC’nin bu projelerin ABD’li yatırımcılara yönelik doğrudan pazarlanmasına ilişkin herhangi bir somut kanıt sunamadığı kaydedildi.
SEC’in *dolandırıcılık* suçlamaları da aynı şekilde mahkemece reddedildi. Mahkeme, yatırımcılara yönelik yapılan açıklamaların yanıltıcı olduğuna dair kanıt bulunmadığını; ayrıca fon kullanımlarıyla ilgili olarak ABD yargı yetkisi kapsamında bir kötüye kullanım tespit edilemediğini belirtti. Richard Heart ise sürecin başından bu yana tüm projelerinin yasalara uygun olduğunu savunuyordu.
*Yorum:* Hukuk uzmanları bu kararı, SEC'in kripto para sektörüne dair sert ve geniş kapsamlı düzenleme girişimine ciddi bir darbe olarak yorumluyor. Özellikle açık kaynaklı blokzinciri yazılımının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki görüş, bu davayla birlikte yeniden güç kazandı.
Yorum 0