Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

DeFi'nin Geleceği: AI Tabanlı Otomasyon İçin Programlanabilir Cüzdan Şart

DeFi'nin Geleceği: AI Tabanlı Otomasyon İçin Programlanabilir Cüzdan Şart / Tokenpost

Kripto para piyasası bir gün bile durmaksızın işlemeye devam ediyor. Ancak insanlar için aynı şey geçerli değil; dinlenmek zorundalar. Tam da bu nedenle, 24 saat likidite takibi, getiri optimizasyonu ve otomatik alım satım işlemleri yürütebilen yapay zeka destekli ajanlar, artık merkeziyetsiz finansın yani DeFi ekosisteminin *temel yapı taşlarından biri* haline geliyor. Sorun şu ki, bu ajanların işlevini sürdürebileceği altyapılar henüz tam anlamıyla hazır değil. Mevcut cüzdan sistemleri işlemler için manuel onay gerektiriyor ve bu da otomasyona dayalı sistemlerin ihtiyaç duyduğu ortamdan oldukça uzak.

Hesap soyutlama ve akıllı kontrat tabanlı cüzdan teknolojilerinde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, DeFi dünyasında hala çoğunlukla harici sahiplik hesapları (EOA) kullanılıyor. Programlanabilir cüzdanların bazıları geliştirme aşamasına gelmiş olsa da, *yüksek maliyetler*, parçalanmış yapı ve *düşük benimsenme oranı* gibi engellerle karşı karşıya. Eğer AI, bireyler yerine varlıkları yönetecekse, hem *güvenli* hem de *etkili* çalışabilecek, standartlaştırılmış bir otomasyon altyapısına şiddetle ihtiyaç var.

Otomasyonda ‘tahmin’ değil, ‘güvence’ ön planda olmalı. Yapay zeka ajanları, manuel bir müdahaleye gerek duymadan kâr stratejilerini hayata geçirebilir, portföyleri anlık olarak yeniden dengeleyebilir ve zincirler arası arbitraj imkanı sağlayabilir. Ancak kullanıcı yetkileri dikkatlice programlanmadan, tüm varlıkların kontrolünü yapay zekaya bırakmak *ciddi riskler* yaratıyor. Zararlı botlardan kaynaklanan saldırılar ya da hatalı algoritmalar, otomasyonda yapılacak tek bir hata sonucunda cüzdandaki tüm varlıkların kaybına yol açabilir.

Bu durumun en açık örneklerinden biri 2024 Eylül’ünde, Telegram tabanlı işlem botu Banana Gun’ın hacklenmesiyle yaşandı. Oracle zafiyeti nedeniyle gerçekleşen saldırıda kullanıcılar toplamda 563 Ethereum(ETH), yani yaklaşık 27,2 milyar Kore wonu değerinde varlık kaybetti. Yakın zamanda AI tabanlı alım-satım platformu Aixbt’nin yaşadığı benzer saldırıda ise 55,5 Ethereum(ETH) yani 8,1 milyar won değerinde kripto para çalındı. Bu tür olaylar, bireysel zafiyetlerden ziyade otomasyon altyapısının *yapısal kırılganlıklarına* işaret ediyor.

Asıl mesele, mevcut cüzdan mimarisinin sınırlarıyla ilgili. Bugün kullanılan cüzdanların temel işlevi yalnızca işlem imzalayıp göndermekle sınırlı. Ne kullanıcı ‘niyetini’ algılayabiliyorlar, ne de işlem zamanlamasına, varlık türüne veya stratejiye dayalı otomatik işlem kısıtlamaları getirebiliyorlar. Sonuç olarak kullanıcılar ya tam kontrolü elde tutmak ya da tüm yetkiyi devretmek gibi ikilem içinde kalıyor. AI destekli işlem çağında DeFi’nin ölçeklenerek büyüyebilmesi için *çoklu doğrulamalar sunabilen, programlanabilir cüzdan altyapıları* şart.

Tıpkı akıllı kontratların protokol kurallarını kodladığı gibi, cüzdanlar da kullanıcı yetkilerini mantıksal yapılarla yönetecek şekilde tasarlanmalı. Oturum bazlı erişim yetkileri, ajan davranışlarının şifreli doğrulaması ve anlık erişim iptali gibi özelliklere sahip cüzdanlar geliştirilmek zorunda. Bu sayede kullanıcılar, tüm servetlerinin kontrolünden vazgeçmeden, AI ajanlarının işlem, yeniden dengeleme ve strateji yürütme görevlerini verimli şekilde yerine getirmesine imkan sağlayabilir. Bu sadece riski azaltmakla kalmaz, ayrıca *teknolojik engelleri ortadan kaldırarak* DeFi’ye daha çok kişinin adım atmasını kolaylaştırır.

Programlanabilir cüzdan altyapısı, DeFi’nin *gerçek anlamda genişleyebilmesi* için temel bir gereklilik. Şimdiye kadar otomasyon stratejilerinin yaygınlaşmasını engelleyen en büyük sorun, ağlar ve protokoller arası kopukluktu. Eğer evrensel anahtar yönetim protokolleri ile farklı ağlar arasında kullanıcı erişim hakları senkronize edilebilirse, zincirler arası otomasyon ve AI ajan ekosisteminin önü tamamen açılabilir. Bugün DeFi’ye ilgi gösteren kurumsal yatırımcılar dahi güvenli bir otomasyon altyapısı olmadan sektöre ciddi bir giriş yapamıyor. Nasıl ki *sıfır bilgi kanıtları (ZKP)* gizlilik ve regulasyonlar açısından standart halini aldıysa, *programlanabilir izinler* de AI tabanlı güvenliğin değişmez parçası olacak.

Bazı çevrelerde otonom AI teknolojisinin finansal alanda kullanılmasına dair şüpheler sürüyor. Ancak geleneksel finans zaten algoritmik işlemler ve ‘kara kutu’ yönetimleriyle bu yolda fazlasıyla yol aldı. DeFi de benzer bir dönüşümün tam eşiğinde. Burada esas sorun teknoloji değil, *hazırlıksızlık*. Kullanıcı haklarını ve şeffaflığı korumak için ilk olarak *teknoloji altyapısının evrim geçirmesi* şart. Yapay zeka ajanlarının kullanıcı çıkarlarını savunabileceği bir düzende, *otomasyon sistemlerini güvenli hale getiren yeni nesil cüzdan mimarisi* hızla inşa edilmeli.

DeFi şu anda otomatikleşme çağının kapısında bekliyor. Yanıtlanması gereken soru artık bu ajanların devreye girip girmeyeceği değil, *onların kullanıcı lehine çalışabilmesi için yeterince hazır olup olmadığımız*.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Baş makale

Kraken, NinjaTrader’ı 1,5 milyar dolara satın almaya hazırlanıyor

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1