Hükümetlerin kripto paralara yönelik düzenlemeleri sıkılaştırmasıyla birlikte, sansüre karşı dirençli ‘karanlık stablecoin’lere olan ilginin artabileceği ileri sürüldü.
11’inde CryptoQuant’ın CEO’su Ju Ki-young, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, geleneksel stablecoin’lerin bugüne kadar devlet kontrolü olmaksızın varlıkları saklamak için yaygın şekilde kullanıldığını ancak bunun yakında değişebileceğini ifade etti. Ona göre, devlet destekli tüm stablecoin’ler gelecekte banka seviyesinde sıkı regülasyonlara tabi tutulabilir. Ayrıca, akıllı kontratlar aracılığıyla otomatik vergi tahsilatı yapılabileceği, hatta cüzdanların dondurulmasının dahi devlet düzenlemelerine göre mümkün hale gelebileceği belirtildi.
Ju, “Yüksek tutarlı uluslararası para transferlerinde stablecoin kullanan kullanıcılar, giderek hükümet müdahalesine kapalı olan ‘karanlık stablecoin’lere yönelebilir” ifadelerini kullandı.
Bu değerlendirme, yılın başında Başkan Trump’ın kripto dostu politikalarıyla öne çıkan yönetiminin göreve başlamasının ardından dünya genelinde kripto regülasyonlarının hız kazandığı bir dönemde geldi. Trump yönetimi, ABD’de stablecoin’lerle ilgili yasama sürecini hızlandırmış durumda. Bu süreç, stablecoin’lerin yasal ödeme aracı statüsü kazanmasını da kapsayan düzenlemeleri içeriyor.
Avrupa Birliği ise halihazırda ‘Kripto Varlık Piyasaları Regülasyonu’ (MiCA) isimli düzenlemeyi yürürlüğe koymuş durumda. Söz konusu düzenleme, stablecoin dahil olmak üzere kripto hizmet sağlayıcılarının şeffaflık ve sorumluluğunu artırmayı amaçlıyor ve yasal dolaşımı temel alarak projelere sıkı kriterler getiriyor. Bu nedenle Avrupa’da, Tether(USDT) yerine düzenlemelere uygun yeni stablecoin’leri tercih eden kullanıcıların sayısı da artıyor.
Kripto dostu siyasi atmosferin oluşmasına rağmen, düzenlemelerin sıkılaşması, stablecoin’lerin işlevlerini kısıtlayabilir. Bu nedenle, sansüre karşı dirençli yeni dijital varlık formatlarının ön plana çıkma ihtimali giderek yükseliyor.
Yorum 0