Marc Andreessen: Yapay zeka, ABD ile Çin arasında yeni bir Soğuk Savaş başlatıyor

Silikon Vadisi'nin önde gelen girişim sermayesi şirketlerinden Andreessen Horowitz’in kurucu ortağı Marc Andreessen(Marc Andreessen), yapay zeka (AI) alanında süren küresel liderlik mücadelesini 20. yüzyılın sonlarında ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan Soğuk Savaş’a benzeterek, Çin’in artan etkisine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Andreessen, yakın zamanda Jack Altman tarafından sunulan 'Uncapped' adlı podcast yayınına katılarak, yapay zekanın gelecekteki yönü ve uluslar arasında ortaya çıkabilecek stratejik çatışmalar konusunda derinlemesine görüşlerini paylaştı. Programda “Şu anda yapay zeka, iki atın koştuğu bir yarışa benziyor,” diyerek, gelişmelerin ABD-Sovyet Soğuk Savaşı'na benzer bir ortam yarattığını ifade etti.

Andreessen özellikle Çin’in dünya görüşünün uluslararası düzene yayılma ihtimaline dikkat çekti. Yapay zeka modellerinin ülkelerin politik ve toplumsal değer sistemlerine göre tasarlanacağını söyleyen Andreessen, Çin’in ise kendi ‘toplumsal örgütlenme ilkeleri’ni küresel ölçekte yaymak gibi bir ‘hedefi’ olduğunu ileri sürdü. Ona göre, bu durum teknoloji rekabetinin ötesinde, küresel bir etki mücadelesi anlamına geliyor.

Ayrıca Andreessen, yapay zekanın gelecekte toplumların ‘kontrol katmanı’ haline geleceğini öne sürdü. Yapay zekanın sağlık, eğitim, ulaşım ve hukuk gibi önemli altyapılara erişim için temel bir araç olacağını, dolayısıyla insan yaşamının her alanına nüfuz eden bir tür ‘arayüz katmanı’ haline dönüşeceğini belirtti.

Andreessen’in bu değerlendirmeleri, yapay zeka geliştirme liderliği konusunda ABD ile Çin arasındaki gerilimin giderek arttığı bir dönemde geldi. Yapay zekanın yalnızca sanayi teknolojisi değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri ve siyasal düşünce yapısını şekillendirme potansiyeline sahip bir araç haline geldiğini gösteriyor. Başkan Trump da son dönemde Çin menşeli yapay zeka şirketlerine yönelik baskıyı artırma yönünde bir tutum ortaya koyarak, rekabetin artık yalnızca bir ticaret savaşı değil, tam anlamıyla bir teknoloji egemenliği mücadelesine dönüştüğünü gözler önüne serdi.