Başkan Trump’tan Fed’e Sert Mesaj: “Faizler 3 Puan Birden İnmeli”
Trump, 24’ünde (yerel saatle) Federal Rezerv(Fed) merkez binasını ziyaret etti ve burada yaptığı açıklamada, Amerikan ekonomisinin güçlendiğini belirterek, Fed’in faiz politikasında daha agresif adımlar atması gerektiğini vurguladı. Başkan, özellikle ‘300 baz puanlık (3%) bir faiz indirimi’ yapılmasının gerekli olduğunu söyleyerek, bunun ABD ekonomisine adeta *roket yakıtı* sağlayacağını ifade etti. Trump ayrıca, faiz politikası konusunda *İsviçre’yi örnek almamız gerekiyor* diyerek dikkat çekici bir benzetme yaptı.
Ziyaret resmi kayıtlarda bina yenileme çalışmaları denetimi olarak görünse de aslında Fed'e yönelik *politik baskının* yeni bir adımı olarak değerlendiriliyor. Trump, Avrupa’da birçok merkez bankasının faizleri düşürmesine karşın ABD’nin hala %4,25-%4,5 gibi yüksek seviyelerde kalmasını sert dille eleştirdi. Özellikle İsviçre gibi ülkelere atıfta bulunarak, Amerika’nın da *gelişmiş finansal düzenin bir parçası olmak istiyorsa* faizleri düşürmesi gerektiğini savundu.
Trump’ın bu çıkışı ayrıca zamanlama açısından da dikkat çekici. Çünkü Fed’in faiz kararlarını belirlediği bir sonraki Federal Açık Piyasa Komitesi(FOMC) toplantısı 29-30 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Bu toplantı öncesinde Trump’ın baskısı, piyasalarda büyük bir yankı uyandırdı. Özellikle iki Fed yöneticisi — Michelle Bowman ve Christopher Waller — son dönemde faiz indirimi fikrine sıcak bakıyor olabileceği yönündeki yorumlar, yaklaşık 30 yıl sonra ilk kez Fed içinde belirgin bir görüş ayrılığı olabileceğine işaret ediyor.
Buna rağmen piyasa beklentileri hala *temkinli*. CME FedWatch verilerine göre, Temmuz toplantısında faiz indirimi gelme ihtimali yalnızca *%2,6*. Nedeni ise açık: Enflasyon hala %2 hedefin altında kalacaklarını net bir şekilde gösteren veriler sunmuyor ve Fed üyelerinin büyük çoğunluğu *erken faiz indirimine karşı temkinli* bir pozisyonda.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de daha *ılımlı bir tutum* sergileyen isimlerden biri olarak öne çıkıyor. Daly, Trump dönemi tarifelerinin yakın zamanda enflasyona beklenen etkiyi yapmadığını ifade ederken, *2025 yılı içinde iki kez faiz indirimi yapılması hala olası* görünüyor dedi. Bu açıklama, Trump’ın taleplerine kısmen destek verir nitelikte.
Ancak uzmanlar durumu endişeyle izliyor. Piyasa analistleri, Trump’ın özellikle *Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik doğrudan baskısının* merkez bankasının *bağımsızlığına zarar verebileceği* konusunda uyarıyor. Böyle bir etki, örneğin *tahvil faizlerinin yükselmesi* gibi piyasa için ters sonuçlar doğurabilir. Wall Street Journal da uzun vadeli faiz oranlarındaki yükselişin, krediye ulaşımı zorlaştırarak yatırımlara zarar verebileceğini belirtiyor.
Bunun yanında, Powell cephesi de politik baskılarla karşı karşıya. Özellikle Fed binasının yenileme harcamaları üzerinden yürütülen tartışmalar kapsamında, Temsilciler Meclisi üyesi Anna Paulina Luna, Powell’a karşı *Adalet Bakanlığına cezai soruşturma çağrısı yaptı.* Trump her ne kadar şu an için Powell’ı görevden almayı düşünmediklerini belirtse de, *yıl sonuna kadar faiz indiriminin gerçekleşeceği yönündeki beklentiler* siyasetin merkezinde giderek güç kazanıyor.
Sonuç olarak, bu gelişme yalnızca bir faiz politikası tartışması olmanın ötesine geçerek; ABD’de para politikası bağımsızlığı ile başkanlık yönetiminin sınırlarının nerede çizileceğine dair önemli bir teste dönüşmüş durumda. Alınacak faiz kararlarının yalnızca dolar üzerinde değil, *kripto para piyasaları dahil olmak üzere tüm varlık sınıfları üzerinde önemli etkileri olabileceği* yorumlarını da beraberinde getiriyor.
Yorum 0