Singapur'dan kripto şirketlerine sıkı düzenleme: Lisans için fiili faaliyet şartı

Singapur, dijital varlık sektöründe uzun süredir sahip olduğu ‘şirket dostu’ imajını yeniden tanımlamaya hazırlanıyor. 24’ünde yayımlanan Tiger Research raporuna göre ülke, dijital token hizmet sağlayıcılarına (DTSP) yönelik daha sıkı düzenlemeleri gündeme getirerek web3 şirketlerinden daha somut faaliyet varlığı talep eden sert bir yaklaşımı benimsemeye başladı. Bu değişim, artan *düzenleme kaçışı* vakalarına ve küresel kripto para iflas dalgalarına doğrudan bir yanıt niteliğinde. Yeni düzenlemelerle Singapur’daki şirketlere bambaşka bir iş yapma zemini oluşturuluyor.

Singapur Para Otoritesi (MAS), 30 Haziran 2025’ten itibaren Finansal Hizmetler ve Piyasalar Yasası’nın (FSMA Bölüm 9) yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bu yasa, özellikle mevcut Ödeme Hizmetleri Yasası’ndaki (PSA) boşlukları doldurmayı amaçlıyor. Mevcut düzenlemelerde lisans zorunluluğu yalnızca Singapur içi kullanıcıya hizmet veren firmalara uygulanıyordu. Ancak pek çok şirketin yalnızca *kâğıt üzerinde var olan* yapılarla faaliyet göstermesi, düzenleyici boşlukları açığa çıkardı. Tiger Research raporu, Terraform Labs ve 3AC (Three Arrows Capital) örneklerinin bu sistemin yapısal sınırlarını *çarpıcı biçimde gösterdiğine* dikkat çekiyor.

Yeni DTSP düzenlemesi, şirketin yasal yapısından veya kullanıcının nerede bulunduğundan bağımsız olarak, Singapur’la *fiili bağı bulunan* tüm dijital varlık firmalarına lisans yükümlülüğü getiriyor. Bu da sadece şirket merkezi kaydı yaptırmış değil; aynı zamanda projede faal olarak çalışan ve Singapur’da yerleşik kişiler için de bağlayıcılık oluşturuyor. MAS, gerçek bir işletme altyapısı kurmamış olan şirketlere lisans vermeyeceğini açıkça belirtiyor. Tiger Research, bu sert tutumun Singapur’u *güvene dayalı dijital finans merkezi* haline getirme hedefiyle uyumlu olduğunu vurguluyor.

Söz konusu düzenleme sıkılaşması, yasal normlara uyan şirketler açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ancak faaliyet yapısı ve fon akışı konusunda netlik sunamayan projeler için *faaliyet durdurma* ya da *başka bir ülkeye geçiş* seçenekleri gündeme gelmiş durumda. Raporda, özellikle Hong Kong, Abu Dabi ve Dubai gibi yeni düzenleyici merkezlerine ilginin artmasının bu gelişmelerle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekiliyor. Öte yandan bu bölgeler de sermaye gereklilikleri, kara para aklama karşıtı önlemler gibi ciddi düzenleyici koşullar barındırdığı için, kolay bir kaçış noktası oluşturmuyor.

Sonuç olarak, bu gelişmelerin web3 sektöründe *güvenilirlik* ve *sürdürülebilirlik* açısından uzun vadeli etkiler yaratması muhtemel. Tiger Research raporu, Singapur’un düzenleyici çerçevesinin gri alanlara dayalı büyüme modeline son vererek, daha fazla *sorumluluk* ve *şeffaflık* temelinde yeni bir pazar düzenine geçişi teşvik ettiğini belirtiyor. DTSP sisteminin devreye alınması, yalnızca ulusal regülasyon değişikliği değil, aynı zamanda küresel web3 ekosisteminde köklü bir dönüşümün habercisi olabilir.