Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) üyesi Hester Peirce, blokzincir uzmanları ve araştırmacıların katılımıyla düzenlenen bir konferansta, *bireyler arası değer transferi özgürlüğü* ile *işlem gizliliği koruması* konularının önemine vurgu yaptı. Bu açıklamalar, Tornado Cash’in kurucu ortağı Roman Storm'un davasında jürili karar sürecine girilmesinden hemen önce geldiği için daha büyük dikkat çekti.
Peirce, Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “The Science of Blockchain” konferansındaki konuşmasında, kullanıcıların *gizliliğini koruyarak değer aktarabilme hakkı* ile *varlıklarını kendi gözetiminde tutabilme yetkisine* açıkça sahip olmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, açık kaynaklı gizlilik yazılımı geliştiren kişilerin, başkalarının bu yazılımları nasıl kullandığına bağlı olarak cezai sorumluluk üstlenmemesi gerektiğini ifade etti.
“İnsanların sadece iletişim kurabilme değil, aynı zamanda, *değeri özel biçimde aktarabilme kabiliyeti* konusunda da güvence sağlamak zorundayız,” diyen Peirce, bunun ABD Anayasası'nın 4. Değişikliği'nin oluşturulduğu dönemde fiziksel parayla mümkün olduğunu hatırlattı. Bu açıklama, merkezi veya merkeziyetsiz organizasyonlar protokol kullanımını sınırlamaya çalışabilirken, *herkesin kısıtlama olmadan erişebildiği, değiştirilemeyen açık kaynak protokollere* devlet müdahalesinin anlamsız olabileceği görüşünü yansıtıyor.
Peirce’ün bu açıklamaları, Tornado Cash’in kullanıcıların işlemlerinin kaynağını ve hedefini anonimleştirdiği gerekçesiyle ABD hükümetince yaptırıma ve dava sürecine tabi tutulduğu bir dönemde geldi. *Roman Storm hakkında çıkacak jüri kararı, açık kaynak yazılım geliştiricilerinin yasal sorumluluğunun sınırlarını belirleyecek önemli bir dönüm noktası* olarak değerlendiriliyor.
Tornado Cash, blokzincir üzerindeki işlem geçmişlerini gizleyebilmesi nedeniyle anonimlik ve kişisel gizliliği önceleyen kullanıcılar arasında oldukça popüler hale gelmişti. Ancak ABD yetkilileri, bu platformun *Kuzey Koreli hacker gruplar gibi kötü niyetli oluşumların kara para aklama faaliyetlerinde kullanıldığını* ileri sürerek platformu yaptırımlara dahil etmiş ve bazı geliştiricileri yargı sürecine dahil etmişti.
Kripto sektörü içinde ve dışında pek çok kişi bu tür düzenleyici adımların *gizlilik odaklı teknolojilerin gelişimini* engelleyebileceği ve açık kaynak topluluklarının daralmasına neden olabileceği endişesini taşıyor. Bu bağlamda Peirce, “Geliştiriciler elbette hukuka uymalı, ancak bu onların *başkalarının kötüye kullanma olasılıkları için de sorumlu tutulması gerektiği anlamına gelmez”* diyerek, *teknolojinin kendisiyle onu kullananların niyetinin ayrı tutulması gerektiği* ilkesine yeniden dikkat çekti.
Yorum 0