SEC'den 'Project Crypto' Hamlesi: Kripto Düzenlemeleri Baştan Yazılıyor

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), kripto para düzenlemelerini modern çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirmek için kapsamlı bir yeniden yapılandırma süreci başlattı. 24’ünde (yerel saatle) SEC Komiseri Paul Atkins, ‘Project Crypto’ adlı girişimi resmen duyurdu ve *kripto paraların çoğunluğunun menkul kıymet kategorisine girmediği* yönünde açık bir duruş sergiledi. Bu hamle, bir gün önce Beyaz Saray Dijital Varlık Görev Gücü’nün yayınladığı 166 sayfalık raporun ardından geldi.

Atkins, aynı gün Amerika Öncelikli Politika Enstitüsü (America First Policy Institute) etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Eski menkul kıymet mevzuatı ABD'deki inovasyonu engelliyor” diyerek, **SEC'in mevcut düzenlemeler çerçevesinde istisnai kurallar ve yorum rehberleriyle esneklik sağlayacağını** ifade etti. Kripto paraların menkul kıymet sayılıp sayılmayacağını belirlerken *yatırım sözleşmesi olup olmadığının* esas alınacağını söyleyen Atkins, bu varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılmasının *kategorik olarak olumsuz anlam taşımayacağını* da vurguladı.

SEC’in ‘Project Crypto’ adımı dört ana hedefe odaklanacak: Kripto paraların menkul kıymet olup olmadığına dair net kriterlerin belirlenmesi, kripto saklama hizmetlerine ilişkin düzenlemelerin gözden geçirilmesi, çok işlevli süper uygulamalar için hibrit regülasyon modeli oluşturulması ve zincir üzerinde (on-chain) menkul kıymet işlemlerinin desteklenmesi. Özellikle, *bugün ağırlıklı olarak merkezi borsaların kontrolünde olan kripto saklama altyapısının yeniden yapılandırılması* planlanıyor. SEC, bunun için mevcut saklama düzenlemelerini güncellemeyi ve **gerekirse yeni istisnalar sunmayı** hedefliyor. Bu değişikliklerin, kurumlar düzeyinde yatırımcı katılımını da artırabileceği belirtiliyor.

Süper uygulamalara (superapp) da dikkat çeken SEC, mevcut piyasa aktörlerinin birçok eyalette ayrı lisanslara tabi tutulduğu sistemin yerine, daha sadeleştirilmiş bir yaklaşım getirmek istiyor. Böylece aynı platformda alternatif işlem sistemleri (ATS), broker-dealer hizmetleri, staking ve kripto kredilendirme gibi çeşitli hizmetlerin topluca sunulmasının önü açılabilecek.

Atkins ayrıca, **menkul kıymet niteliği taşımayan kripto paraların** yatırım sözleşmesi şartlarını karşılaması durumunda **Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) denetimindeki platformlarda işlem görebileceğini** belirtti. Bu açıklama, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) gibi geleneksel olarak menkul kıymet kabul edilmeyen dijital varlıkların statüsünü pekiştirirken, aynı zamanda **SEC ile CFTC arasında net bir rol dağılımı yapılacağına** da işaret ediyor.

Zincir üzerinde işlem gören tokenize menkul kıymetler de düzenleme kapsamına alınacak. Atkins, herhangi bir merkezi aracı kuruma bağlı olmadan işlem yapabilen **merkeziyetsiz piyasa yapılarının da düzenleyici çerçeveye dahil edilmesini desteklediklerini** açıkladı. Bu kapsamda “Ulusal Piyasa Sistemi (NMS)” kurallarının değiştirilmesi gündemde ve listelenmiş tokenize menkul kıymetler de bu kapsamda değerlendirilecek. Nitekim Citadel Securities, bu konudaki çekincelerini kısa süre önce SEC'e iletmişti.

Son olarak ‘Project Crypto’ girişimi, **kayıtlı ya da kayıtsız şirketleri kapsayan bir ‘inovasyon istisnası’ maddesi de oluşturacak.** Böylece, güncel ihtiyaçlara uymayan düzenlemelerin yeni ürünlerin piyasaya sürülmesini engellemesi önlenmiş olacak. Bu istisna maddesi, prensip bazlı kurallar içerecek ve düzenli raporlama ile tokenize uyumluluk kriterlerinin karşılanmasını şart koşacak.

Atkins konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Beklemeyeceğiz. Liderlik edeceğiz. İnşa edeceğiz. Finansal inovasyonun bir sonraki aşamasını ABD’de başlatacağız.” Bu açıklama, Trump yönetiminin dijital varlık alanındaki temel pozisyonunu yansıtan *kripto sektörü öncülüğü ve deregülasyon* yaklaşımıyla örtüşüyor. Trump liderliğindeki Beyaz Saray daha önce dijital varlıkları geleceğin finansal altyapısının temel taşı olarak gördüğünü belirtmişti; ‘Project Crypto’ ise bu vizyonun hayata geçmesini sağlayacak somut adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.