SEC’den likit staking token’larına yeşil ışık: DeFi için yeni dönem başlıyor

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), 25’inde (yerel saatle) yaptığı açıklamayla likit staking (likidite sağlayan stake etme) faaliyetlerine yönelik yeni bir yönlendirme yayımladı. Kripto sektörü bu gelişmeyi, *DeFi yani merkeziyetsiz finansın canlanması* ve düzenlenmiş finansal sistemin kapsamının genişlemesi açısından bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Açıklama, uzun süredir yasal zemin konusunda belirsizlik yaşayan likit token’lar için yeni bir düzenleyici çerçevenin kapısını araladı.

SEC, yayımladığı belgede belirli koşullar altında gerçekleştirilen likit staking faaliyetleri ile bu süreçte oluşturulan getiri bazlı token’ların *mutlaka birer menkul kıymet sayılmayabileceğini* belirtti. Başka bir deyişle, bu tür token’lar “yatırım sözleşmesi” niteliği taşımıyorsa, menkul kıymet yasalarının kapsamına *girmeyebileceği* vurgulandı.

Blokzincir girişimi Alluvial CEO’su Mara Schmiedt, bu açıklamanın ardından yaptığı değerlendirmede, “Artık kurumlar likit staking token’larını (LST) gönül rahatlığıyla ürünlerine entegre edebilir,” diyerek bunun yeni gelir modelleri yaratacağına ve yatırımcı tabanını genişleteceğine dikkat çekti. Schmiedt ayrıca, gelişmenin stake edilen varlıklar için bir *ikincil piyasa* oluşumunu hızlandıracağını ve kurumsal yatırımcıların aktif katılımıyla dijital varlıkların daha geniş kitlelerce benimsenmesine katkı sağlayacağını belirtti.

Kripto para sektörü bir süredir, özellikle likit token’ların *net bir düzenleyici konuma* oturması adına SEC’den açıklama bekliyordu. Bu süreçte Solana(SOL) ekosistemindeki çeşitli projeler, likit staking token’larının ETF’lere dahil edilip edilemeyeceğini gündeme getirerek daha aktif bir düzenleyici diyaloğa yönelmişti. Geçtiğimiz hafta Solana topluluğundan bazı temsilciler, bizzat SEC’e *görüş bildirimi sunmuş* ve bu token’ların mevcut menkul kıymet düzenlemeleri dışında değerlendirilmesi için çağrıda bulunmuştu.

SEC’nin bugüne kadar kripto sektörüne karşı *sert tutumu* ile tanınması göz önüne alındığında, bu yeni yönlendirme şimdiye kadar görülmemiş ölçüde ‘yumuşak’ bir tavır olarak değerlendiriliyor. Ayrıca ABD’de başkanlık yarışında Trump’ın yeniden seçilme ihtimalinin artmasıyla birlikte düzenleyici otoritelerde politika değişimi beklentisinin güçlenmesi, bu gelişmenin arka planındaki olası motivasyonlardan biri olarak öne çıkıyor. Genel olarak bu rehber doküman, kripto piyasaları açısından *olumlu bir sinyal* olarak yorumlanıyor.