ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), ‘protokol staking’i içeren likit staking faaliyetlerinin menkul kıymet yasalarına tabi olmadığına karar vererek, kripto para sektörü için yön değiştirici bir karara imza attı. Bu karar, Ethereum(ETH) tabanlı spot ETF onayları için de umut verici bir gelişme olabilir.
SEC bünyesindeki Kurumsal Finans Departmanı’nın yayımladığı son açıklamada, “belirli likit staking faaliyetleri 1933 Menkul Kıymetler Yasası ve 1934 Borsa Yasası'ndaki 'menkul kıymet arzı veya satışı' tanımına girmiyor” ifadesine yer verildi. Böylece bu faaliyetlere katılan yatırımcıların SEC'e resmi kayıt yaptırma zorunluluğu ortadan kalkmış oldu. Bu karar, likit staking piyasasındaki belirsizliği ortadan kaldırırken, *kurumsal yatırımcıların* alana daha kolay erişim sağlamasına katkı sunabilir.
Likit staking, yatırımcıların sahip oldukları kripto paraları bir ağa kilitleyerek karşılığında aynı değerde staking token’ı almalarını sağlayan bir sistem. Bu token, hem sahip olunan varlığı temsil ediyor hem de işlemlerde kullanılabilecek *likidite* sağlıyor. Örneğin Ethereum staking ağı Lido, yaklaşık 8,9 milyon ETH (yaklaşık 44,5 trilyon ₩ karşılığı) kilitlemiş durumda ve karşılığında stETH adını verdiği token’ı üretiyor. SEC, bu staking token’ların yalnızca bir ‘makbuz’ niteliği taşıdığını ve temelde menkul kıymet niteliğinde olmadıklarını savunuyor.
Komisyon, kararında özellikle ‘Howey Testi’ni esas aldı. Buna göre likit staking hizmet sağlayıcıları, “yatırım getirisi vaat eden yöneten taraflar” olmaktan çok, “yönetimsel aracı” olarak değerlendirilmekte. Yani bu platformlar, yatırımcı adına işlemleri yürütse de doğrudan yatırım kararı vermiyor. Öte yandan, staking’in ötesine geçip karmaşık gelir modelleri sunan hizmetlerin ise hâlâ menkul kıymet kapsamında değerlendirilebileceği belirtiliyor.
ETF uzmanı Nate Geraci, bu açıklamanın spot Ethereum ETF’lerinde staking fonksiyonunu mümkün kılacak “son engelin ortadan kalktığını” söyledi. Geraci, likit staking token’larının spot ETF’ler içindeki *likidite yönetim aracı* olarak kullanılmasının, SEC’in daha önce çekince duyduğu düşük likidite sorununa çözüm sunabileceğini belirtti. Nitekim temmuz ayında dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, staking özelliği içeren bir Ethereum ETF başvurusu yapmıştı ve bu da piyasadaki beklentileri ciddi şekilde artırmıştı.
Analistlere göre, staking özelliği bulunan bir Ethereum ETF’nin onaylanması, ETH fiyatı açısından sıçrama etkisi yaratabilecek *katalizör* olabilir. SEC’in son açıklaması bu ihtimali daha somut hale getirirken, likit staking ekosisteminin yasal çerçevede konumlandırılmasını da güçlendirecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yorum 0