Tornado Cash kurucusu Roman Storm, izinsiz para transferinden suçlu bulundu

Gizliliğe odaklı kripto para karıştırma servisi Tornado Cash’in ortak kurucusu Roman Storm, New York Manhattan’daki federal jüri tarafından *suçlu* bulundu. Jüri, Storm’un üç ayrı suçlamadan yalnızca *izinsiz para gönderme işi yürütme* suçunu kabul ederken, diğer iki suçlamada ise uzlaşma sağlayamadı.

Karar, 26’sında (yerel saatle), New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde açıklandı. Roman Storm, bu suçtan dolayı *en fazla 5 yıl hapis cezası* alabilir. Savcılık, Storm’un Tornado Cash’in kodlarını değiştirerek suçluların sistemi istismar etmesini engelleyebileceğini, ancak bunu kasıtlı olarak yapmadığını ileri sürdü. Duruşmada Federal Soruşturma Bürosu(FBI), ABD Gelir İdaresi(IRS) ve bazı hacker topluluğu üyelerinin ifadelerine başvurularak bu iddialar desteklendi. Storm’un savunma ekibi ise Ethereum geliştiricisi Preston Van Loon ile NAXO ortak kurucusu Matthew Edman’ın tanıklığıyla bu iddialara karşı çıktı.

Dört gün süren jüri müzakeresinin ardından *kara para aklama komplosu* ve *Kuzey Kore yaptırımlarının ihlali suçlamaları* konusunda oybirliğine varılamadı. Mahkeme jüriye karar birliğine varması için ek yönerge vermesine rağmen, Storm yalnızca bir suçtan hüküm giydi. Diğer kurucu ortak Roman Semenov hakkında da dava açılmış durumda; ancak kendisinin şu an nerede olduğu bilinmiyor.

Öte yandan, sadece *bir tıklamayla* gerçekleşen 3 milyon dolarlık kimlik avı saldırısı, kripto dünyasını derinden sarstı. Kurban, akıllı sözleşme adresini doğrulamadan *zararlı bir işlem talebini imzaladı* ve cüzdanından doğrudan 3.05 milyon USD Tether(USDT) (yaklaşık 42.4 milyon TL) çalındı.

Olay, blokzincir analiz platformu Lookonchain’in raporuyla ortaya çıktı. “Sahte bir bağlantıya kanarak imza atan kullanıcı, saniyeler içinde 3.05 milyon USDT kaybetti” ifadesiyle, *doğrulanmamış işlemlere asla onay verilmemeli* uyarısı yapıldı. Uzmanlar, bu olayın kripto kullanıcılarının *güvenlik farkındalığını artırması gerektiğini* vurguluyor. Ayrıca, *donanım cüzdanı* ve *çoklu imza(multi-sig)* gibi güvenlik araçlarının birlikte kullanılması öneriliyor.

Kripto sektörü, yalnızca teknik olarak merkezsizleşmenin yeterli olmadığını, *kullanıcıları korumaya yönelik operasyonel merkezsizleşmenin* de şart olduğunu bir kez daha hatırlıyor. Akıllı sözleşmelerin tam otonom yapısı bir yandan devrim yaratsa da, diğer yandan suçlara da açık kapı bırakabiliyor. Bu durum hem mahkeme salonlarında hem de blockchain üzerinde somut şekilde görülmeye devam ediyor.