Bitcoin'de spam işlemler krizi: Donanım satışına kısıtlama önerisi gündemde

Bitcoin(BTC) ağındaki ölçeklenebilirlik tartışmaları yeni bir boyuta taşındı. Bitcoin Core 30 sürümünde ‘OP_RETURN’ özelliği için veri boyutu kısıtlamasının kaldırılması planlanırken, bu durum spam işlemler sorununu yeniden gündeme taşıdı. Tartışmalar alevlenirken, tanınmış Bitcoin savunucularından Samson Mow, madencilik şirketlerini hedef alacak *donanım satış sınırlaması* önerisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Mow, kısa süre önce X (eski Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, ağda spam işlemleri yoğun şekilde doğrulayan madencilik firmalarına karşı, ekipman sağlayıcıların satışları durdurması ya da fiyatları artırması gerektiğini savundu. Özellikle Marathon Digital gibi finans dışı veri içeren işlemleri kâr amacıyla doğrulayan şirketleri hedef gösteren Mow, Block(SQ) bünyesindeki Proto Mining gibi tedarikçilerin, bu işletmelere satış sırasında ek ücret uygulayabileceğini öne sürdü.

Mow, “Yüzde 2 civarında ekonomik bir yaptırım uygulanırsa, spam işlemlerden elde edilen yüzde 0,5’lik fazladan gelir telafi edilebilir” diyerek, özellikle halka açık madencilik şirketlerinin bu yöntemden gönüllü olarak vazgeçebileceğini belirtti. Bu açıklamalar, Adam Back’in benzer önerisiyle örtüşerek sektörde yankı uyandırdı. Bazı yorumcular ise bunun bir adım ötesine geçerek, “spam işlemleri destekleyen şirketlere ASIC cihazları satılmamalı” görüşünü savundu. Bitcoin tutucularından Matt Kratter da tartışmaya katılarak, “Marathon, ekipmanı Çin’den alsın ve gümrük vergisini de ödesin” sözleriyle Mow’u destekledi.

Tartışmaların merkezinde, Bitcoin işlemlerine küçük veri parçalarının eklenmesini sağlayan ‘OP_RETURN’ komutu yer alıyor. Bu özellik uzun süredir 80 baytlık bir sınırla çalışsa da, Bitcoin Core 30 sürümünde bu sınır kaldırılıyor. Geliştirici ekip, büyük madencilik havuzlarının zaten bu sınırı dolaylı olarak aştığını hatırlatarak, sınırlamanın kaldırılmasının *ağ tarafsızlığı* ve *veri verimliliği* açısından daha doğru olacağını savundu. Bu teknik güncelleme, Gregory Sanders liderliğinde yürütülürken, “Bitcoin herkesin katılımına açık bir sansüre karşı sistem olmalı” yaklaşımı benimsendi.

Buna karşın, kesin bir karşıt pozisyonda yer alan Bitcoin geliştiricisi Luke Dashjr, değişikliği “tam anlamıyla çılgınlık” olarak tanımladı. Dashjr, blok içinde boş alan bırakmanın artık zorlaşacağını ve bunun *finansal işlemler için hayati alanı* tehdit edeceğini vurgulayarak, değişikliğin Bitcoin’in asli amacına zarar verdiğini ileri sürdü.

Block tarafından önerilen donanım yaptırımlarının hayata geçip geçmeyeceği belirsizliğini korurken, Bitcoin’deki spam işlem sorunu çevresinde şekillenen teknik ve politik tartışmaların uzun vadeli bir meseleye dönüştüğü görülüyor. Bu gelişmeler aynı zamanda Bitcoin’in *merkeziyetsizlikle serbest kullanım arasındaki dengeyi* nasıl sürdüreceği konusundaki temel problemi yeniden gündeme taşıdı.

Sonuç olarak, gündemdeki tartışma; Bitcoin madencilik ekosistemi, donanım pazarı ve geliştirici topluluğu arasındaki güç dengesini sınarken, Bitcoin’in gelecekte nasıl bir kimlik ve yön benimseyeceğine dair daha derin bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor.